1 HAZİRAN DÜNYA SÜT GÜNÜ
Dünya Süt Günü, süt tüketiminin günlük beslenmenin olmazsa olmazını teşvik etmek amacıyla, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF)tarafından 2001 yılında başlatılmıştır. Bu yıl etkinliğin 18. yılı kutlanmaktadır.
Dünya Süt Günü; Sütün insan beslenmesindeki önemini, ekonomiye ve toplumsal hayata katkılarını hatırlamak ve hatırlatmak için güzel bir fırsat sunmaktadır. Mucizevi bir gıda olan süt, her yaştaki insanın sağlıklı beslenmesinde büyük önem taşımaktadır. Süt, insanın bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı gelişimi için en temel ve en kolay ulaşılabilen gıda olmasının yanı sıra üretim süreciyle de düzenli ve sürekli bir ekonomik kaynak yaratarak toplumsal refaha katkı sağlayan bir üründür.
Hızlı büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar, gebe ve bebeklerini emziren kadınlar ve yaşlılar başta olmak üzere her yaş grubu için, süt ve süt ürünlerinin yeterli miktarda tüketimi gerekmekte olup, yeterli ve dengeli beslenme için günde en az 2 su bardağı sağlıklı süt içilmesi tavsiye edilmektedir. Ancak ülkemizde süt tüketimi kişi başına yılda ortalama 24-26 litre ile oldukça yetersiz bir durumdadır.
Bütün gıdalarda olduğu gibi , gıda güvenliği (food safety) yaklaşım ve kuralları süt tüketimi için de geçerlidir. “Çiftlikten sofraya güvenli gıda” yaklaşımının gereği için bütün önlemlerin alınması son derece önemli ve değerlidir.
Gıdaya erişimin esas olduğu gıda güvencesinin (food security) de süt tüketimi açısından sağlanması gerekir. Süt tüketiminin arttırılması için erken yaşlardan başlayarak sütün insan sağlığı için öneminin toplumun her kesiminde vurgulanması önem arz etmektedir. Erken yaşlarda başlayan süt içme alışkanlığının hayatın bütününe yayılmasını sağlayacak etkinliklere ve sektörler arası işbirliğine ihtiyaç vardır.
Ülkemizde süt ürünleri sektörü 500 bin kişiyi istihdam ederek beslemekte olup, süt ve süt ürünleri sektöründe kamu otoritesinden onaylı ve denetimli 2000’in üzerinde işletme faaliyet göstermektedir. Sektör yılda yaklaşık 208 milyar TL ciro yaparken, 50 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamanın yanı sıra 200 bin çiftçi, 200 bin satış noktası ve 50 bin nakliyeci de süt ve süt ürünleri sektöründen ekmek yemektedir. Ancak buna rağmen üretilen çiğ sütün yarısı kayıt dışı işlenmektedir.
Türkiye’nin seçimi sağlıklı süt olmalı. Çiğ sütte olası bulunabilecek bazı patojen mikroorganizmalar, insanda verem hastalığına (Mycobacterium tuberculosis), “Q Ateşi” denilen ateşli bir hastalığa (Coxiella burnetti), bir adı da Malta Humması olan Brusella’ya tifoya (Salmonella) ve dizanteriye (Shigella) yol açar ve bunlar, eğer önlem alınmazsa salgın hastalığa dönüşür. Süt sağlıktır. Ama Çiftlikten sofraya her aşamada veteriner hekim kontrolünde olan ve pastörize edilmiş süt ve süt ürünü sağlıktır.
Sağlıklı bireyler için güvenli süt üretimine ve kişi başı yılda en az 300 kilo süt ve eşdeğeri süt ürünü tüketme hedefine ulaşmak için, yeterli hayvan kaynağına sahip olabilmeliyiz. Ancak her yıl giderek artan miktarlarda süt ve besi sığırı ithal ediyoruz. Eğer kendi hayvan kaynağımızı geliştiremezsek bu ithalat artan oranlarda devam edecektir. Dolayısıyla her koşulda, öngörülen nüfusumuzun süt ve hayvansal protein ihtiyacını karşılayabilmek için hayvan sayımızı ve verimliliğini artırmak, bunun için de hayvancılığa yatırım yapmak şarttır.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) olarak” Dünya Süt Günü’nün” ülkemizde ve tüm dünyada, sağlıklı süte erişimin kolaylaşarak, daha fazla tüketilmesine vesile olmasını temenni ediyoruz. Bu gün vesilesi ile bir kez daha süt üreticisi ile tüketicisinin daha mutlu yaşam şartlarının gerçekleştirilmesini talep ediyor ve Dünya Süt Gününü kutluyoruz.
Ali EROĞLU
TVHB Merkez Konseyi Başkanı