Yakın bir zamanda basında yer aldığı üzere; Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi’ne bağlı Çobanbeyli mahallesi’nde hastalanan hayvanın kesilerek etinin tüketilmesinden dolayı 5 kişi Şarbon (Antraks) hastalığına yakalanmıştır. Aldığımız son bilgilere göre hastalanan kişiler yapılan tedavi ile hayati tehlikeyi atlatmışlardır.
TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANI ALİ EROĞLU’NUN ŞARBON VE KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI.
Karabük merkeze bağlı Zobran Köyü’nde ise Yücel Kader isimli besicilik yapan bir vatandaşımız da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede önceki gece yaşamını yitirmiş, 7 aylık oğlunun tedavisinin Ankara’da devam ettiği öğrenilmiştir. Bunlar toplum sağlığı açısından son derece üzücü hadiselerdir.
Ülkemizde son dönemlerde gündemde olan Şarbon, özellikle sığır, koyun, keçi, deve gibi ot yiyen hayvanlardan insanlara bulaşan yani zoonotik karakterli bir hastalıktır. Etkeni Bacillus anthracis adı verilen sporlu bir bakteri olan şarbon, insanlarda ve hayvanlarda bilinen en eski hastalıklardan birisidir ve zaman zaman hayvanlarda salgınlar yapmaktadır. Şarbona neden olan bakteri çok dayanıklıdır ve normal kullanılan dezenfektanlara dirençlidir. Sporlar, doğal koşullarda onlarca yıl enfektif özelliklerini korur. Bu nedenle toprak hayvanlar için başlıca hastalık kaynağı olmaktadır. Hastalığa, hasta hayvan ile temas, hastalıklı etleri yemek ya da şarbon sporlarını solumak neden olur.
Günümüzde şarbon hastalığı gelişmekte olan ve özellikle hayvanları şarbona karşı rutin olarak aşılayan veteriner halk sağlığı programı bulunmayan ülkelerde daha yaygın olduğu tespit edilen bir hastalıktır. İnsan ve hayvan hayatının kurtarılabilmesi adına, diğer salgınlarda olduğu gibi şarbon hastalığında da erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) keneler yoluyla bulaşan, zoonotik enfeksiyona yol açan bir viral hastalıktır. Evcil ve vahşi hayvanların yanı sıra insanlara da bulaşabilir. Endemik bölgelerde virüs keneler yoluyla bulaştığı için özellikle tarım ve hayvancılık ile uğraşan kişiler yüksek risk grubundadır.
Hayvan sahipleri dışında birçok kimse veteriner hekimlerin hayvanlardan insana geçen hastalıkların bir salgın haline gelmesini engelleme konusundaki çabalarının maalesef farkında değil. Bugün ülkemizde Brusella, Kuduz, Tüberküloz, Şarbon başta olmak üzere zoonotik hastalıklar her yıl daha da artarak halk sağlığını tehdit etmeye, can almaya devam ediyor. Bu hastalıkların önlenememesinin temel nedeni veteriner hizmetlerini koordine edecek merkezi otoritenin olmamasıdır. Bu nedenle hem Tarım ve Orman hem de Sağlık Bakanlığında hayvan sağlığı, gıda güvenliği ve veteriner halk sağlığı hizmetleri yönünden yeniden yapılanmaya gidilmesi ayrıca yeterli bütçe, teknik donanım ve veteriner hekim ihtiyacının karşılanması gereklidir.
Yukarıda yer alan hususların yanı sıra, hastalık çıkışlarının sebepleri ayrıntılı bir şekilde ortaya konularak yapılacak çözüm odaklı çalışmaların sonuç vereceğine inanıyoruz.
Şarbon sebebi ile hastalanan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından hayatını kaybeden Yücel Kader’e rahmet, 7 aylık yavrumuza acil şifalar diliyoruz. Temennimiz bu üzücü ve acı hadiselerin bir daha yaşanmamasıdır.
Ali EROĞLU
Türk Veteriner Hekimleri Birliği