TVHB MERKEZ KONSEYİ BAŞKANI ALİ EROĞLU’NUN A.Ü. VETERİNER FAKÜLTESİNDE DÜZENLENEN, ÜLKEMİZDEKİ VETERİNER HEKİMLİĞİ EĞİTİM VE ÖĞRETİMİNİN 177. YILI PROGRAMININ AÇILIŞINDA YAPTIĞI KONUŞMA.
23 EKİM 2019
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve şahsım adına hoş geldiniz diyor, seçkin topluluğunuzu sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Değerli konuklar, değerli katılımcılar,
Ülkemizdeki veteriner hekimlik eğitim ve öğretiminin 177. Yılı ülke genelinde Veteriner Fakültelerimiz ve odalarımız tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Düzenlenen programlarda bir taraftan sosyal dayanışmaya önem verilirken, diğer taraftan geçmiş ve bugün bir değerlendirmeye tabi tutularak, geleceğe dair mesleki vizyonun ortaya konulmasına gayret gösterilmektedir.
Bu program vesilesiyle A.Ü. Rektörlüğüne, Sayın Dekanımıza, Dekan Yardımcılarına ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, gazilerimizi ve şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden meslek büyüklerimizi, hocalarımızı ve tüm meslektaşlarımızı rahmetle anıyorum. Hayatta olanlara sağlıklı, huzurlu günler, hasta olanlara acil şifalar diliyorum.
Eğitim ve öğretimin mimarı siz değerli hocalarımıza ayrıca teşekkür ediyorum.
Bildiğiniz gibi ilk Veteriner Fakültesi 1762 yılında Fransa’da açılmıştır. Ancak veteriner hekimliğin geçmişi M.Ö. 2000 yıllarına dayandığından, tarihin en eski mesleklerinden biri olarak kabul edilmektedir.
1842 yılında açılan Askeri Veteriner Okulu’nun 3 yıl olan eğitim öğretim süresi 1849 yılında 4 yıla çıkarılmıştır. 1889 yılında Askeri Veteriner Hekim Mehmet Ali Bey tarafından ilk Sivil Veteriner Okulu yine İstanbul’da açılmış, 1933’de “Baytar Fakültesi” adı ile Ankara’ya taşınmıştır.1937 Haziranında “Baytar” deyimi yerine “Veteriner Hekim” deyimi kabul edilerek, Baytar Fakültesinin adı da Veteriner Fakültesi olarak değişmiş, 1939 yılında öğretim süresi 5 yıla çıkarılmıştır.
Takdir edesiniz ki bir meslek, tarihi geçmişi, statüsü, ülke ve topum üzerindeki etkileri ile önemli hale gelmektedir. Onu farklı kılan bireye, topluma ve insanlığa olan katkısıdır. Öyleyse yapılması gereken, 177 yıllık hafızayı daha güzel geleceği inşa etmek için unutmadan kullanmaktır.
Geçtiğimiz 177 yıllık süre içerisinde, mesleki eğitim ve öğretiminde çok önemli gelişmeler olmuştur. Dünya çapında birçok veteriner hekim bilim adamı yetişmiş ve önemli buluşlara imza atmışlardır. Bu okullarda yetişen veteriner hekimler, özveri ile haftalarca evlerine uğramadan salgın hastalıklarla mücadele çalışmalarını yürüterek, halkı açlıktan kurtarmışlar, zoonoz hastalıklara karşı yaptıkları mücadelelerle yine halkın sağlığını korumuşlar, ülkemizin en ücra köşelerine kadar ıslah hizmetlerini götürmüşlerdir. Böylece Ülke hayvancılığına ve dolayasıyla insan sağlığına sundukları önemli katkılardan dolayı halkın takdirini kazanmışlardır.
Veteriner hekimler ve ülke olarak meslektaşlarımıza çok şey borçluyuz.
Veteriner hekimlerin insan ve toplum hayatı için çalışmaları, 1842 tarihinden bugüne kadar bir iftihar tablosu olarak ortadadır. Yüzbaşı Hüdai ve Kemal Cemil Beyler, Binbaşı Ahmet Bey, Adil Mustafa Şehzadebaşı, Şefik Kolaylı, Ord. Prof. Dr. Tümgeneral Süreyya Tahsin Aygün, Mehmet Akif Ersoy, Ziya Gökalp ve daha niceleri
“Çünkü bir tecrübe etsen senin aklın da yatar, Bize insan hekiminden daha lazım baytar.” Demiş Mehmet Akif ERSOY.
“Denilebilir ki; insan hekimliği, veteriner hekimliği yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir.” Gerçeğini vurgulayan İsmet İNÖNÜ’dür.
“Bence dünyadaki en iyi hekim; Veteriner Hekimdir. Çünkü hastasına rahatsızlığını soramaz, bunu kendisi bilmek zorundadır.” Diyen Will ROGRES’ı da unutmamak gerekir.
“Beşeri Hekim insanı tedavi eder; Veteriner Hekim insanlığı…”
Değerli katılımcılar;
Veteriner hekimlik mesleği tüm dünyada hayvan sağlığını ve dolayısıyla insan sağlığını korumada, yeterli ve güvenli gıdaya erişimde stratejik öneme sahip bir meslek olarak kabul edilmektedir. Bu önemine binaen gelişmiş ülkeler, veteriner hekimlikle ilgili alanlarda güçlü bir teşkilat yapısı, etkili mevzuat ve hepsinden önemlisi kaliteli ve yeterli bir eğitim ve öğretim için gerekli önlemleri almaktadırlar.
Eğitim-öğretim ve kamu yapılanması olarak, mesleğimiz açısından son derece önemli olan iki konuyu arz etmek istiyorum.
Üzülerek belirtmek isteriz ki, ülkemizde sayıları hızla artan Veteriner Fakülteleri, kaliteli akademik kadrolar ve teknik alt yapı açısından yetersiz durumdadır.
Bu durumda, eğitim ve öğretim yeterliliğine sahip olmayan ancak adı fakülte olan kurumlar sebebiyle, yeterli donanıma sahip olmadan mezun olan çok sayıda veteriner hekim ile veteriner hekim imajı da yıpratılmaktadır. Burada zarar gören sadece mesleğimiz değil, insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvancılığımız olacaktır.
Gelişmişliğin en önemli paradigması doğru sektörel planlamalardır. İsabetli olmayan planlamalara bağlı uygulamalar istenmeyen sonuçlara ve mutsuzluklara sebep olmaktadır. Bugün ülkemizde sayısı 32’ye çıkan Veteriner Fakülteleri bu anlamda çok olumsuz bir örnek teşkil etmektedir.
Acilen yapılması gereken; Veteriner Fakültelerinin açılması için çekirdek eğitim programının netleştirilmesi, yeterli fiziki şartlarının sağlanması, minimum öğretim üyesin sayısının, öğretim üyesi ve öğrenci sayılarının oranı, destek personelin niteliği, gibi kriterlerin belirlenmesidir. Yükseköğretim Kurumu tarafından Eğitim ve Öğretime Başlanması ve Sürdürülebilmesi İçin Asgari Koşulları ve Genel İlkeleri Belirlenen Programlar içerisine Veteriner Fakültelerinin de dahil edilmesi, yeni fakültelerin açılmamasıdır.
Değerli katılımcılar;
Geleceği şekillendiren temel argüman, bilgiyi üretmek, bilgiye ulaşmak ve bilgiyi kullanmaktır. Günümüz dünyasında bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişmelerin, veteriner hekimliğinde de devrimsel nitelikte değişimlere yol açacağı beklenmektedir. Yapay zeka, 3D yazılımı, gen teknolojisi ve bilişim teknolojisinin kullanımının veteriner hekimlikte deneysel düzeydeki ilk örnekleri, yakın gelecekteki gelişmelerin de habercileridir. 21’inci yüzyıl toplumunun beklentileri, hem veteriner hekimliği eğitim-öğretiminin yeniden kurgulanmasını; hem de veteriner hekim profilinin yeniden tanımlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, yakın gelecekteki veteriner hekimin, daha yenilikçi, teknolojik açıdan yetkin, değer temelli hizmet sunan, liderlik vasfına sahip, iletişim becerileri güçlü, etik ilke ve değerlere bağlı olacağı beklenmektedir.
Diğer konu hayvancılıkta ülkemizdeki kamu yapılanmasıdır.
Tarım ve Orman Bakanlığının en temel görevleri arasında yer alan hayvan sağlığı, halk sağlığı ve hayvan refahı, tüm dünyada temel olarak veteriner hizmetleri başlığı altında tanımlanmakta ve uygulanmaktadır.
Tüm bu hizmetlerin tek elden, merkezden taşraya emir komuta zinciri içerisinde kesintisiz yürütülmesi halinde verimlilik ve denetimin artacağı şüphesizdir. Bu bağlamda, gelişmiş ülkelerde veteriner hizmetleri bir Veteriner Otoritesi tarafından yürütülmektedir.
Ülkemizde ise maalesef bu anlamda bir Veteriner Otoritesi bulunmamaktadır.
Çok başlı, fonksiyonel olmayan, görev ve sorumlulukların net olmadığı yetki karmaşası olan, merkezden taşraya emir komuta zinciri tam oturmayan, mesleki farklılıklar sebebiyle tutarsızlıklar yaşanan ve ileri bir veteriner hekimlik uygulamasının mümkün olmadığı bir yapı yerine, uluslararası yasalar ile tarafı olduğumuz uluslararası antlaşmaların gereği olan hayvan sağlığı, gıda güvenliği, veteriner halk sağlığı ve hayvan refahının bir bütün olarak yürütüleceği, merkezden taşraya emir komuta zincirinin kesintiye uğramaksızın çalışacağı tek ve bağımsız bir Genel Müdürlük ihdas edilmelidir.
TVHB olarak mesleğimiz ile meslektaşlarımızın hak ve yararlarını korumaya, ülkemiz hayvancılığının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılması için politikalar üretmeye, stratejiler geliştirmeye gayret ediyoruz.
Hedefimiz, Ülkemizdeki kamu-sivil yapılanmasındaki tutarsızlığın sebep olduğu sorunları aşarak, üretken, etkin ve uzlaşmacı bir zeminin oluşturulmasını sağlamaktır. Mesleğimizin yüksek standardını ve sürdürülebilirliğini devam ettirmek için kaliteli bir veteriner hekimlik eğitim ve öğretiminin ülkemize kazandırılarak, iyi donanımlarla çağdaş veteriner hekimlik uygulamasının gerçekleştirilmesidir.
Bu vesile ile Veteriner hekimliği eğitim ve öğretiminin 177. Yılını kutluyorum. Değerli hocalarımıza teşekkür ediyorum. Tüm meslektaşlarımıza ve meslektaş adayı öğrencilerimize başarılar diliyor, tüm katılımcılara sevgi ve saygılar sunuyorum.
Ali EROĞLU
TVHB Merkez Konseyi Başkanı