Türk Veteriner Jinekoloji Derneği VIII. Ulusal & II. Uluslararası Kongresi 10-13 Ekim’de Antalya’da yapıldı.
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Kongrenin açılışında konuştu.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve şahsım adına hoş geldiniz diyor, seçkin topluluğunuzu saygılarımla selamlıyorum.
Biliyorum ki bu kongre ülkemiz hayvancılığı, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve sonuç olarak en önemlisi ülkemiz gıda güvenliği için önemli katkılara vesile olacaktır. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği Başkanı Sayın Prof. Dr. Murat FINDIK’a, yönetimine, düzenleme kuruluna ve katkısı olan herkese ülkemizdeki tüm veteriner hekimleri temsilen şükranlarımı sunuyorum.
17 yıl önce kurularak faaliyete geçen Türk Veteriner Jinekoloji Derneğinin Doğum ve Jinekoloji Bilim Dalının çağdaş teknoloji ve olanaklara kavuşturulması için gösterdiği gayretler takdire şayandır. Bugün burada önemli bir gayrete, bir inovasyon programına daha şahit olmaktayız.
Bilimsel kongrelerin; Dünyadaki yeni gelişmelerin, yeni çalışmaların, yeni bilgilerin paylaşıldığı toplantılar olmasından dolayı önemli ve gerekli olduğuna inanıyoruz. Hızlı yaşanan bilimsel gelişmeler ve değişimler, bilgileri çok kısa sürede eskitmektedir. Bu nedenle, bu hızlı gelişmelere ayak uydurarak, bilgilerimizi yenilemek zorundayız.
İlk olarak 2003 yılında düzenlenen Veteriner Jinekoloji Kongresi ortaya bilimsel bir vizyon, bir farkındalık ortaya koyduğu için önemli bulunarak devam ettirilmiş ve uluslar arası bir boyut kazanmıştır. 16 yılda tüm Dünyada önemli gelişmeler ve değişimler yaşanmıştır. Bu durumda yapılması gereken; geleceğin her yönü ile bilimin ve aklın ışığında planlanması ve doğru stratejilerin uygulamaya konulmasıdır.
Değerli katılımcılar, değerli meslektaşlarım;
Uluslar arası kuruluşlar günümüzde veteriner hekimliğin görevlerini belirlemişlerdir. Bunlar;
- Hayvanların sağlık, bakım, beslenme ve ıslahı, açlığa karşı kaynakların rasyonel kullanımı,
- Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması,
- Bulaşıcı hayvan hastalıklarının çıkışı, yayılması ve mücadelesinde uluslar arası kuralların belirlenerek uygulama ve denetimlerinin sağlanması,
- Hayvansal ürünlerin ekonomiye katkılarının arttırılması,
- Zoonozlarla mücadele,
- Üretimden tüketime kadar sıhhi prensiplere uygun çalışma yöntemlerinin belirlenmesi ve denetlenmesi,
- Veteriner Halk Sağlığına ilişkin olarak ülkeler arasında bilimsel ve teknik işbirliği ile iletişimin sağlanması ve
- Bilgi çağı insanının en önemli uğraş alanı olan çevre konusunda görev almasıdır.
Yani veteriner hekimler sağlık, beslenme, açlık, ekonomi, gıda ve çevrenin içinde vazgeçilmez meslek mensuplarıdır.
Bu durum meslek mensuplarının ileri düzeylerde donatılması, etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Belirtilen görevler mesleğin önemini bütün çarpıcılığı ile ortaya koyarken, diğer yandan da bir ülkede bu görevlerin mükemmelen yerine getiriliyor olabilmesi o ülkenin gelişmişlik düzeyini göstermektedir. 8. Ulusal, 2. Uluslararası Jinekoloji Kongresi bu noktada anlamlı ve önemlidir.
Günümüzde tüm Dünyada iki konuda yarış vardır. Bunlar; artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak ve kaliteli ürün elde edebilmektir. İktisatçılar kalkınmanın temelinin verimlilik, verimliliğin anahtarının ise kalite olduğunu ifade ederler.
Yine Dünyada stratejik olup, gelişecek sektörler, gıda, tarım, ilaç ve sağlık olarak belirlenmiştir. İnsanın varlığını devam ettirebilmesi için sağlığa, bunun içinde güvenilir gıdaya ihtiyacı vardır. Ekonomik güç merkezlerinin gıda merkezli stratejileri ile gıda, yarın bu günden daha önemli hale gelecektir. Bunlardan şuraya gelmek istiyorum. Şüphesiz ki, doğum ve jinekoloji, veteriner hekimliğin ve hayvan sağlığının önemli, temel konulardan birisidir.
Hayvancılıkta verimliliği olumsuz yönden etkileyen en önemli konulardan biri hastalıklardır. Dünyada ve ülkemizde süt ineği işletmelerinin ve süt endüstrisinin en büyük sorunlarından biri olan mastitis, süt veriminin azalması, artan ilaç ve tedavi giderleri ve hayvanların damızlık dışı bırakılmasıyla önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadır.
Ülkemizde düzenli ve olması gereken seviyelerde bir kayıt sisteminin olmamasından dolayı mastitisin yaygınlığı ve ekonomik kaybın boyutu hakkında kesin bir veri bulunmamakta birlikte, bu hastalığın, her yıl milyonlarca dolarlık ekonomik kayıplara sebep olduğu tahmin edilmektedir. Yapılan bir çalışmada, Türkiye’de ineklerin %30’unun mastitisli olduğu, bir diğer çalışmada ise Türkiye’de görülen mastitis vakalarının %21.4’ünün klinik, %78,6’sının subklinik olarak seyrettiği bildirilmiştir. Yine yapılan çalışmalarda, ülkemizde mastitisten kaynaklanan ekonomik kaybın yılda 41,5 milyon TL olduğu tahmin edilmektedir. Hayvan başına düşen miktarın ise 124–217.8 dolar arasında olduğu bildirilmiştir. Bu ekonomik kayıp içinde süt verimindeki azalmanın payı %70 dolayındadır.
Ülkemizde görülen hastalıklar bir taraftan hayvansal üretimimizin %10 nu yok ederken diğer yandan insan sağlığını da tehdit etmektedir.
Bu kapsamda sayıları 30 bini geçen veteriner hekimi temsil eden Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak ülkemizde veteriner hekimliğin standartlarının yükseltilmesi, hayvancılığımızın ileri seviyelere taşınması, hayvan sağlığı, gıda güvenliği ile gıda güvenirliğinin sağlanmasının arzusu ve gayreti içerisindeyiz.
Antimikrobiyal direnci önemli buluyor, her geçen gün tüm Dünyanın gündeminde daha fazla yer alarak küresel endişeye sebep olduğunu görüyoruz.
Birçok çalışma mastitisin antibiyotikler ile etkili bir şekilde azaltıldığını göstermiştir. Ancak bilinçsizce kullanılan antibiyotikler hem mikroorganizmalarda antibiyotiklere direnç gelişmesine sebep olarak hastalığın tedavisindeki başarı oranını azaltmakta hem de işletme maliyetlerini artırmaktadır. Ayrıca tedavide kullanılan antibiyotiklerin süt vasıtasıyla subterapötik dozlarda alınması insan sağlığını da etkilemektedir.
Bilim insanları, önlem alınmadığı takdirde, gelecekte en basit mikrobiyal hastalıkların dahi tedavilerinin çok güçleşeceği konusundan endişe duymaktadır. Antimikrobiyal direnç tüm dünya ülkelerinin ortak sorunudur. Yarın çok geç olabilir. Vakit kaybetmeden, antimikrobiyal direnç konusunda tüm ülkeler, hazırlanacak projeler çerçevesinde ortak çalışma yürütmek durumundadırlar. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü(WHO), Dünya Hayvan Sağlığı örgütü(OIE), Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü(FAO), Dünya Veteriner Hekimleri Birliği(WVA) ve Avrupa Veteriner Hekimleri Federasyonu(FVE) gibi uluslararası kuruluşları önemli görevler beklemektedir.
Değerli katılımcılar;
İlaç sektöründe uluslararası dev firmalar söz sahibidir. Gelirlerin arttırılması amacıyla, ilaç kullanımını arttıracak her türlü yola başvurulmaktadır. Kontrolsüz ilaç kullanımı gelecekte sağlık açısından önemli sorunların yaşanmasına neden olacaktır. Daha sağlıklı bir yaşam için son derecede önemi olan Veteriner Tıbbi Ürünlerinin ranta dönük olarak kullanılmasına karşı uluslararası düzeyde ciddi bir mücadeleye ihtiyaç duyulmaktadır.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak tüm olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Gelişmiş ülkelerde hayvancılık sektörü yönetimsel olarak, veteriner hizmetleri merkezlidir. Hayvancılık ve veteriner halk sağlığı alanlarında istenilen düzeye ulaşılması için akılcı yol veteriner hekimlerin etkili oldukları bir yapı oluşturulmasıdır. Hayvancılıkta gelişmiş olan ülkelerde bitkisel üretim, hayvansal üretime göre planlanmaktadır. Türkiye’de tarımın içinde hayvancılığın payının %22 olmasına karşılık, hayvancılığı gelişmiş olan ülkelerde bu oran % 70’dir.
Yukarıda kısaca ve bir kısmını izah etmeye çalıştığım problemlerin çözümü ancak etkin, bilgiyi öne alan, doğru, bütüncül politikaları uygulamaya koyacak bir Veteriner Otoritesi merkez ve taşra teşkilatının oluşturulması ile mümkün olabilecektir. Aksi takdirde üzülerek söylüyorum ki ülkemizdeki hayvancılık ile ilgili bu problemleri yıllar geçse de tekrar tekrar konuşmak zorunda kalacağız. Tarafı olduğumuz uluslar arası antlaşmaların gereği ve var olan çok başlı yapının verimli olmaması nedeniyle hayvan sağlığı, gıda güvenliği, veteriner halk sağlığı ve hayvan refahının bir bütün olarak yürütüleceği, merkezden taşraya emir komuta zincirinin kesintiye uğramaksızın çalışacağı tek ve bağımsız bir Genel Müdürlük ihdas edilmelidir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği sorunların değil, çözümlerin tarafında olmaya devam edecektir.
Sloganımız;
İleri hayvancılık için ileri veteriner hekimlik.
İleri veteriner hekimlik; sağlıklı insan, sağlıklı nesiller, sağlıklı gelecek demektir.
- Ulusal, 2. Uluslar arası Jinekoloji Kongresinin ülkemiz ve mesleğimiz adına daha güzel yarınlar için önemli katkılarının olacağına inanıyor, tekrar hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.
Ali EROĞLU
TVHB Merkez Konseyi Başkanı