İTHALAT HAYVANCILIĞIMIZI BİTİRECEK
Bakanlar Kurulu, son olarak sıfır gümrük vergisi ile 500.000 büyük baş, 475.000 küçük baş ve 85.000 ton et gibi büyük çaplı bir canlı hayvan ve et ithalatına izin vermiştir.
Hayvancılık konusunda, uzun vadeli ve kalıcı bir devlet politikası oluşturamayan Türkiye, 2010 yılından bu yana, her yıl düzenli olarak artan oranlarda, Dünyanın her bölgesinden canlı hayvan ve et ithal etmektedir. İthalat rakamları büyüdükçe, yaşanan yetiştirici ve sağlık sorunları da büyümektedir.
Et ve et ürünlerindeki fiyat artışının gerçek sebebi tespit edilmeden, ilk tercih olarak, gümrük vergilerinin sıfırlanarak ithalata izin verilmesi ile yerli üretici büyük bir haksız rekabet ortamına itilmektedir. Ülkemizdeki hayvansal üretim maliyetleri ile yerli üreticinin bu ortamda hiçbir rekabet şansı yoktur. Bunun sonucu, hayvancılık işletmeleri kapanmak zorunda kalmakta ve buna bağlı olarak her geçen gün ithalat miktarı artmaktadır. Bu sonuç, hayvansal üretimin arttırılmasında, ithalatın asla çözüm olamayacağını göstermektedir.
Öncelikli olarak, uzun vadeli ve kalıcı bir devlet politikası oluşturmadan, hayvancılığın yapısal sorunlarını çözmeden, üretim artışının sağlanması mümkün değildir.
Hayvancılığın yapısal sorunlarının çözümü için kurulan hayvancılık örgütleri, yetki kargaşası içinde, yetiştiriciye olumlu bir katkı sunamamakta, bununla birlikte hayvancılık desteklerine de ortak olmaktadır. Ve hayvancılık destekleri amacına uygun olarak gerçek yetiştiriciye ulaşamamaktadır.
İthalatı gerçekleştiren ve yönlendiren Et ve Süt Kurumu, süreci sağlıklı bir şekilde yönetememektedir. Bu kadar büyük çapta yapılan ithalata rağmen, hayvan mevcudumuzda ve et ve et ürünleri fiyatlarında olumlu hiç bir gelişme yaşanmamaktadır.
Hayvan ve hayvansal ürün ithalatlarında ekonomik kayıplar yanında en önemli risklerden birisi de salgın hayvan hastalıklarıdır. Bu nedenle, canlı hayvan girişlerinde sıkı karantina tedbirleri uygulanmalıdır. Bu amaçla, sınırlarda karantina bölgeleri oluşturularak, hayvanlar bu bölgelerde karantinada tutulmalı ve laboratuvar sonuçları çıkmadan hayvanların ülkeye girişine izin verilmemelidir. Bu güne kadar işletmelerde uygulanan karantina ülkemiz hayvan sağlığı ve halk sağlığı açısından çok ciddi riskler taşımaktadır.
İthalat, hayvancılığımızı bitirme noktasına getirmiştir. Hayvancılık konusunda yeterli imkanlara sahip ülkemize bu ithalat yakışmıyor. Bu konuda ciddi ve uzun vadeli tedbirler almak zorundayız.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, yeni Bakanımız, Sayın Dr. Ahmet Eşref FAKIBABA ‘dan, kalıcı bir hayvancılık politikası oluşturulması adına “Hayvancılık Kurultayı” düzenlemesini talep ediyoruz.
Ve Umuyoruz ki, bu sıfır gümrükle yapılmasına izin verilen son ithalat olur.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Talat GÖZET
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
Merkez Konseyi Başkanı