En son İstanbul’da olmak üzere son günlerde art arda meydana gelen gıda kaynaklı zehirlenme vakalarında pek çok kişi etkilenmiş ve can kayıpları meydana gelmiştir. Bu nedenle, gıda güvenliği, zoonotik hastalıklar ve halk sağlığı alanındaki mesleki sorumlulukla Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, kamuoyunu bilimsel veriler ışığında bilgilendirme gereği doğmuştur.
Yaşanan gıda zehirlenme vakaları gıda güvenliğinde yaşanan sorunları açıkça ortaya koymaktadır. Başta hayvansal olmak üzere gıdalar beslenmemiz için vazgeçilmez olup bu gıdaların üretimi, işlenmesi, muhafazası ve tüketime sunulması aşamalarında gerekli hijyen şartlarına uyulmaması zehirlenmelere zemin hazırlamaktadır. Bu vakaların bilimsel açıdan aydınlatılması etkenlerin, sorumluların tespiti vegerekli tedbirlerin alınarak benzer olayların tekrarının önlenmesi açısından çok önemlidir. İnsan ve gıdalardan alınan örnekler arasındaki ilişkinin kurulması açısından gıda zehirlenmelerinin, kurumlararası iş birliğini önceleyen Tek Sağlık yaklaşımıyla değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sanayide otomasyon ve dijital teknolojiler dünyada ve ülkemizde istihdamın hizmet sektörüne kaymasına neden olmuştur. Şehir yaşamında bu sektörün ana lokomotifi yeme-içme hizmetleridir. Bu alanlarda hijyen bilinci ve eğitimi yeterli olmayan kişilerin çalışması en önemli gıda güvenliği ile halk sağlığı riski haline gelmiştir. Her düzeyde gıda üretimi yapan işletmelerin fiziki alt yapısı ile personelinin asgari hijyen şartlarını sağlayıp sağlamadığı etkin ve sürdürülebilir bir şekilde kontrol edilmeli ve hijyen eğitimleri bir ön koşul haline getirilmelidir. Elbette denetimler ile bu şartları sağlamayan işletmelerin ve personelin faaliyetlerine ara verilmelidir.
Gıda zehirlenmeleri sıklıkla bakteriler, virüsler, parazitler, toksinler veya kimyasal kirleticilerle bulaşmış gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Salmonella, E. coli, Listeria monocytogenes, Campylobacter, Vibrio, Yersinia, Brucella gibi bakteriler; Staphylococcus aureus, Clostridium botulinum ve Bacillus cereus toksinleri ile Norovirüs, Rotavirüs, Hepatit A ve E gibi virüsler başta olmak üzere çok sayıda etken gıda kaynaklı enfeksiyon ve intoksikasyonlarda rol oynamaktadır.
Uygunsuz saklama koşulları, soğuk zincirin kırılması, hayvansal gıdaların yetersiz pişirilmesi, ev tipi konservelerin hatalı hazırlanması, toplu tüketim yerlerinde yetersiz hijyen ve çapraz kontaminasyon, riskin artmasına neden olmaktadır. Özellikle bebekler, küçük çocuklar, hamileler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler ağır ve ölümcül seyirli hastalıklar açısından yüksek risk altındadır.
Şiddetli ve kanlı ishal, yüksek ateş, uzun süren kusma, şiddetli karın krampları, aşırı susuzluk, kas güçsüzlüğü, solunumda zorlanma, çift görme veya konuşma-yutma güçlüğü gibi belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.
Vatandaşlarımızın gıda zehirlenmelerinden korunmak için alabileceği temel önlemler şunlardır:
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bir kez daha vurguluyoruz:
Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi ancak gıda üretimi gerçekleştirilen hayvanların sağlıklı olarak yetiştirilmesi, bunlardan gıdaların hijyenik şartlarda elde edilmesi ve sonrasında uygun olarak işlenmesi, muhafazası ve tüketiciye sunulmasıyla yani Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenliği ile mümkündür. Ayrıca unutulmamalıdır ki gıda güvenliği hepimizin sorumluludur. Bu bağlamda, Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, gıda sektöründe çalışanlara gıda hijyeni eğitimlerinin verilmesini önemsiyor görev verilmesi halinde üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğimizi taahhüt ediyoruz.
Bu vesileyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavi görenlere acil şifalar diliyoruz.








