Hayvansal gıda olarak sütün sağlıklı ve üretken nesillerin oluşmasındaki katkısının yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada süt üretiminin öneminin vurgulanması amacıyla BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ilan edildiği 2001 yılından itibaren her yıl 1 Haziran Dünya Süt Günü olarak kutlanmaktadır.
Dünya Süt Günü’nün 2022 yılı teması “Süt sektöründe sürdürülebilirlikle birlikte çevrenin, besleyiciliğin ve sosyoekonomik yapının güçlendirilmesi” olarak belirlenmiştir.
Süt genellikle tam dengeli bir gıda olarak çoğu insanın günlük yaşamının önemli bir bileşenidir. Süt Hayvancılığı, dünyanın dört bir yanındaki insanların önemli bir geçim kaynağıdır. Süt, süt ürünleri ve bileşenleri dünya çapında ticareti yapılan ürünlerdir. Çiftlikten işleme tesislerine kadar süt sektörü ulusal ekonomilerin ve bireysel geçim kaynaklarının ayrılmaz bir parçası olup, süt endüstrisi dünya çapında yaklaşık 1 milyar insanın geçimini sağlamaktadır. Dünya nüfusunun %80’inden fazlası düzenli olarak süt ve süt ürünü tüketmektedir. Pek çok sektörün olumsuz olarak etkilendiği pandemi döneminde dahi dünyada süt sektörü büyüyerek gelişmeye devam etmiştir
TÜİK’e göre ülkemizde 2020 yılında yaklaşık 23,5 milyon ton olan süt üretimi 2021 yılında 23,2 milyon tona gerilemiştir.
Artan nüfus ve tüketim alışkanlıklarındaki değişikliklerin süt talebinde de artışlara neden olduğu göz önüne alındığında kişi başına düşen süt miktarında bir azalma olduğu görülmektedir. 2022 yılının ilk üç ayında, toplanan inek sütü miktarı, %3, içme sütü üretimi %10,1, peynir üretimi %6 azalmıştır.
Ülkemizde çiğ süt üretimi denilince inek sütü üretimi akla gelmektedir. 2021 yılında üretilen sütün % 92,1’i inek sütüdür. Ancak; 2021 yılında bir önceki yıla göre büyük baş hayvan varlığı da binde 64 oranında azalarak, 17.850.543’e düşmüştür. Rakamlar büyükbaş hayvancılıkta ve süt üretiminde sıkıntılı bir sürece işaret etmektedir.
Bilindiği üzere 18.03.2022 tarihinde 1 Nisan 2022’den itibaren geçerli olmak üzere kalite esaslı soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatı 5,70 TL/Litre olarak belirlenmişti. Destek de 1 TL idi. 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatı 7,50 TL/Litre olmuş, destek miktarı ise, 0,20 TL’ye düşmüştür. Destek de dahil edildiğinde süt fiyatı 6.70 TL/Litreden 7,70 TL/Litreye çıkmıştır. Artış; %14,92’dir.Son aylardaki enflasyondaki artış dikkate alındığında bu düşük bir orandır. Markette ise 1 litre sütün satış fiyatı 15 TL’den başlamaktadır.
Uluslararası kuruluşların raporlarına göre, yaklaşık 690 milyon insanın yeterli gıdaya ulaşamamasından dolayı açlık çektiği ve 2 milyardan fazla insanın ise sağlıklı ve dengeli bir beslenme için gerekli olan hayvansal protein, vitamin ile mineraller yönünden yetersiz beslenmek suretiyle gizli açlık çektiği dünyamızda süt sektörü 881 milyon ton süt üreterek dünyanın beslenmesine katkı sunmuştur.
Dünya, hızla artan küresel nüfusu beslemenin zorluklarıyla boğuşurken gıda üretimi ve tüketimiyle ilgili başlıca endişe, dünyayı sürdürülebilir bir şekilde ve sağlıktan ödün vermeden beslemek için yeterince gıda üretiminin sağlanmasıdır.
Sağlıklı bir toplum ancak iyi beslenen bireylerden oluşur. İyi beslenme ise, enerji, protein, vitaminler ve mineraller gibi temel besinlere olan ihtiyaçlarımızı karşılayan sağlıklı hayvansal gıda üretimine bağlıdır. Özellikle tahıl ve baklagil ağırlıklı beslenen toplumlarda yüksek kalitede protein, yağ, kalsiyum, magnezyum, selenyum, riboflavin, B5 ve B 12 vitamini gibi maddeleri içeren sütün sağlıklı beslenmeyi sağladığı pek çok çalışma ile ortaya konmuştur. Bu bakımdan süt çok değerli bir üründür.
Bu bağlamda başta brusella ve tüberküloz olmak üzere insan sağlığını tehdit eden pek çok biyolojik ve kimyasal tehlikelerden ari hilesiz süt ve süt ürünlerinin üretilmesi son derece önemlidir. Bu ise ancak veteriner hekim kontrolünde sağlıklı, yüksek verimli ve refah içerisinde yetiştirilen süt hayvanlarından asgari hijyen koşullarında elde edilen sütün soğuk zincir altında taşınması ve hijyenik olarak işlenmesi ve çiftlikten sofraya kadar olan bu süreçte gıda güvenliğinin sağlanmasıyla mümkündür.
Son derece stratejik bir konu olan süt üretimi; çiftlikte birincil üretimden sütün işlenmesine, birliklerden resmi otoriteye, perakende satış noktalarından tüketiciye kadar paydaşların ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluk kapsamında da sorunların çözümünün sadece çiğ süt bazında ele alınması adil ve sürdürülebilir değildir. Süt fiyatlarının baskılanmasında çiğ süte yönelik düzenlemeler emeğinin karşılığına alamayan çiftçilerin üretimi bırakmasına ve ineklerini kesime sevk etmesine bu durum ise orta vadede ülkedeki hayvan varlığının azalmasına uzun vadede ise ülkedeki ıslah çalışmalarının akamete uğramasına neden olmaktadır.
Bu bağlamda sorunların milli bir mesele olarak görülmesi, kişi ve makamlardan bağımsız olarak ele alınması gerekmektedir. Planlanacak uzun vadeli politikaların istikrarlı bir şekilde hayata geçirilmesi ile ıslah çalışmaları, destekleme ve sübvansiyonlar çiftçi ve sanayiciye kazandıracak tüketicinin ise satın alma gücünü arttıracak şekilde uygulanmalıdır. Çiğ süt fiyatlarının baskılanması suretiyle son üründeki fiyatların kontrol politikasından vazgeçilerek üreticinin emeğinin karşılığını alacağı ancak fiyatların tüketiciye makul seviyede yansıması için arada oluşan farkın sübvansiyonu en makul çözüm olarak karşımızda durmaktadır.
Üretimin talebin üzerinde olduğu dönemlerde fiyat istikrarı sağlanarak üretici mağdur edilmemeli piyasa regülasyonu süt tozu başta olmak üzere süt ürünlerinin üretimi ile sağlanmalıdır.
Halk sağlığının korunmasının yanı sıra üreticiler arasında haksız rekabetin önlenmesi ve üretimde kalitenin arttırılması için gıda güvenilirliğine yönelik denetimler etkin bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Süt tavsiye fiyatları uygulanabilir ve ülke çapında geçerli olmalıdır.
Yem hammaddesinde dışa bağımlılık söz konusudur. Yem fiyat artışları günlük olarak gerçekleşmekte, süt üreticisi önünü görememektedir.
Mera besiciliği geliştirilmeli, kaliteli ve bol yem hammaddesi olan mısır, arpa, soya, buğday kepeği bol ve ucuz olacak şekilde üretilmelidir. Aksi takdirde parite ve maliyet tartışmaları bitmeyecektir.
Yem dışında üretim maliyetlerini önemli ölçüde etkileyen akaryakıt, sağım hane elektriği, işçilik-sigorta gibi giderler konusunda acil önlemler alınmalıdır.
Ulusal Süt Konseyinin yapısı revize edilerek, etkinliği artırılmalıdır.
Covid 19 pandemisi, sonrasında Rusya – Ukrayna savaşı, daha sonra da çeşitli gerekçeler ile dünyada gıdaya ulaşımdaki sıkıntılar daha da artacaktır
Ülkemiz insanının yetersiz beslenme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaması en büyük temennimizdir. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ile toplumun sağlıklı ve üretken kılınmasında süt sektörünün üretimden tüketime kadar tüm aşamalarda desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği, daha çok çözüm odaklı çalışılması gerektiği düşüncesiyle 56 Bölge ve İl Veteriner Hekimleri Odası ve ülkemizin her bir köşesindeki meslektaşlarımız ile sektör sorunlarının çözülmesi amacıyla her desteği vermeye hazırdır.
Dünya Süt Günü kutlu olsun.