İstiklal Marşımızın yazarı, istiklal ve istikbal şairimiz, Türk edebiyatının ve Türk tarihinin müstesna şahsiyetlerinden biri olan Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da ebediyete irtihal etmiştir.
Millî şair, yazar, veteriner hekim ve milletvekili kimliklerini aynı şahsiyette buluşturan Mehmet Akif Ersoy; yüksek vicdanı, sarsılmaz ahlak anlayışı ve ilkeleriyle öne çıkan, ömrünü milletine adamış bir fikir ve dava insanıdır.
Yurdumuzun işgal altında bulunduğu en zor günlerde, Türk milletinin bağımsızlık iradesini ve hür yaşama kararlılığını en güçlü şekilde ifade eden İstiklal Marşı’nı kaleme alarak bu iradeyi tarihe nakşetmiştir. Akif, Kurtuluş Savaşı’nın mutlaka kazanılacağına olan inancıyla; milletimizin vatanına, bayrağına ve manevi değerlerine olan bağlılığını benzersiz bir cesaretle mısralara dökmüş, esareti asla kabul etmeyen bir milletin haykırışını tüm dünyaya ilan etmiştir. “Sahipsiz vatanın batması haktır; sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” dizeleri, bu inancın en güçlü ifadesidir.
Mehmet Akif Ersoy’un davası, Türk milletinin varlığı ve bekası davasıdır. Bu davada hak, adalet ve merhamet esastır. Akif, Çanakkale ve İstiklal mücadelemizin yalnızca edebi sesi değil, aynı zamanda manevi cephesinin de öncüsüdür.
Mehmet Akif Ersoy, Mülkiye Mektebi’nin yüksek kısmında öğrenim görmekteyken, babasının vefatı ve evlerinin yanmasıyla yaşadığı ağır şartlar nedeniyle eğitim hayatında yön değişikliğine gitmiştir. 1889 yılında, o dönem yeni açılan sivil Baytar Mektebi’ne kaydolmuş; Halkalı Baytar (Veteriner) ve Ziraat Mektebi’nden 22 Aralık 1893 tarihinde birincilikle mezun olmuştur.
Yaklaşık yirmi yıl boyunca veteriner hekimlik mesleğini büyük bir özveriyle icra eden Mehmet Akif Ersoy, 24 Mayıs 1913 tarihinde mesleğinden ayrılmıştır. Görevleri sırasında Anadolu ve Rumeli’nin pek çok bölgesini dolaşmış; bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla mücadele ederken, milletimizin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunları yerinde gözlemlemiştir. Bu tecrübeler, onun milletini derinlemesine tanımasına ve eserlerine güçlü bir toplumsal bilinç kazandırmasına vesile olmuştur.
Meslektaşlarının da ifade ettiği üzere; Mehmet Akif’in veteriner hekimlik göreviyle Anadolu köylerini yakından tanıması, Türk milletinin gerçek ruhunu ve yüksek karakterini doğrudan müşahede etmesini sağlamıştır. Bu birikim, onu yalnızca büyük bir şair değil, aynı zamanda milletin vicdanı haline getirmiştir.
Mehmet Akif Ersoy, mesleğine duyduğu saygıyı ve değeri şu veciz ifadeyle dile getirmiştir:
“Çünkü bir tecrübe etsen, senin aklın da yatar,
Bize insan hekiminden daha lazım baytar.”
Vefatının ardından geçen yıllar içinde Mehmet Akif Ersoy’un veteriner hekim kimliği de uluslararası düzeyde tanınmış; hem mesleğimize hem de ülkemize ayrı bir değer kazandırmıştır.
Karakteriyle sanatını, mesleğiyle hayatını bir bütün halinde yoğuran Mehmet Akif Ersoy, Türk veteriner hekimleri için daima bir gurur kaynağıdır. Onu anarken yalnızca eserlerini değil; davasını, çilesini ve milletine adanmış hayatını da doğru anlamak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Vefatının 89. yılında, milletimizin hafızasında silinmez izler bırakan meslek büyüğümüz Mehmet Akif Ersoy’u ve İstiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ali EROĞLU
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
Merkez Konseyi Başkanı
