Türk Veteriner Hekimleri Birliği Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alparslan Yıldırım’ın katkılarıyla hazırlanan Batı Nil Virüsü hakkında bilinmesi gerekenler.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) olarak, son dönemlerde ülkemizde ve dünya genelinde artan Batı Nil Virüsü (BNV) vakalarına karşı kamuoyunu bilgilendirmek ve gerekli önlemler konusunda uyarılarda bulunmak istiyoruz.
İlk kez 1937 yılında Uganda’da tanımlanan Batı Nil Virüsü, günümüzde dünya genelinde yayılmaya devam eden bir arbovirüs enfeksiyonudur. Virüs, sivrisinekler sivrisinekler aracılığıyla taşınan, insanlara, atlara ve kuşlara bulaşabilen bir RNA virüsüdür. Özellikle uzun mesafeler boyunca uçabilen enfekte kuşlar, hastalığın kıtalar arasında hızla yayılmasına neden olmaktadır. Bu durum, virüsün dünya genelinde hızla yayılmasına neden olan önemli bir faktördür. Virüs, Flaviviridae ailesine mensup olup, başta insan ve atlar olmak üzere memelilerde merkezi sinir sistemi hastalıklarına yol açabilir.
Hastalık, genellikle hafif semptomlarla seyretmekle birlikte, bazı durumlarda ciddi nörolojik komplikasyonlara ve hatta ölüme neden olabilir. Özellikle yaz aylarında ve yağışlı mevsimlerde sivrisinek popülasyonunun artması, virüsün yayılma riskini de artırmaktadır. . Sivrisinek yoğunluğunun fazla olduğu alanlar, hastalığın yayılması için önemli bir risk faktörüdür. Hastalığın en yaygın olarak görüldüğü dönem ise Haziran ve Eylül ayları arasındadır.
Afrika ve Asya kıtalarında sıkça karşılaşılan Batı Nil Virüsü, son yıllarda Avrupa ve Amerika kıtalarında da görülmeye başlanmıştır. Türkiye’de ilk BNV vakası ise 2010 yılında tespit edilmiştir. Virüs, ülkemizde özellikle kuşların göç yolları üzerinde yer alan bölgelerde, mevsimsel olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, enfekte sivrisinek popülasyonlarının artış gösterdiği dönemlerde hastalığın yayılma riski de önemli ölçüde artmaktadır.
Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun inkübasyon süresi 3-14 gün arasında değişmektedir. İnsanlarda santral sinir sistemini etkileyerek menenjit, ensefalit ve ataksi gibi ciddi nörolojik hastalıklara neden olabilir. Hastalık belirtileri arasında yüksek ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali, koma ve gastrointestinal semptomlar gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Nadir durumlarda ölüm görülebilir. Özellikle yaşlı bireylerde nörolojik komplikasyonlar ve ölüm riski ise daha yüksektir.
Batı Nil Virüsü’nün spesifik bir tedavisi bulunmamakla birlikte, destek tedavisi uygulanmakta ve hastalığın belirtilerine yönelik tedbirler alınmaktadır. Hastalığın insandan insana direkt ya da temas yoluyla bulaşması söz konusu değildir. Ancak, hastalığı önlemeye yönelik insanlar için halen bir aşı bulunmamaktadır.
TVHB olarak, Batı Nil Virüsü’ne karşı alınması gereken başlıca önlemleri şu şekilde sıralıyoruz:
- Sivrisinek Kontrolü: Sivrisineklerin üreme alanlarının tespit edilip, bu alanların düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. Durgun su birikintilerinin ortadan kaldırılması, sivrisinek popülasyonunu azaltmada etkili bir yöntemdir.
- Aşılama: Atların Batı Nil Virüsü’ne karşı aşılanması, hastalığın yayılmasını önlemede kritik bir öneme sahiptir.
- Bilgilendirme ve Eğitim: Hayvan sahipleri ve halkın, virüsün yayılma yolları ve korunma yöntemleri hakkında bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
- Erken Teşhis ve Tedavi: Batı Nil Virüsü belirtileri gösteren hayvanların ve insanların vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmaları büyük önem arz etmektedir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, Batı Nil Virüsü’nün yayılmasını önlemek ve hem hayvan sağlığını hem de toplum sağlığını korumak için tüm yetkili kurumları, veteriner hekimleri ve halkımızı gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Hastalığın yayılmasının önüne geçmek için bireysel ve toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır.