Ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde hayvan sağlığı hizmetleri koruyucu hekimliğe odaklı, hayvan sağlığı ve refahı ile birlikte halk sağlığını gözeten, bunların yanı sıra tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri sunumunda da başarılı faaliyetlere imza atmıştır ve atmaktadır.
Hayvan sağlığı hizmetleri, ülkemizde Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi yeterli ve etkin düzeyde sunulmakta, yurt dışı ve yurt içindeki tüm gelişmeler mesleki kongreler ile “sürekli eğitim” adı altında ülkemiz veteriner hekimleri tarafından yakından takip edilmektedir. Ülkemizdeki uzman sayısı ile Avrupa’daki uzman sayısı benzerdir ve veteriner hekimlik yurt dışındaki şekliyle ülkemizde de icra edilmektedir.
İnsan hekimliğinde olduğu gibi, hayvan sahipleri, veteriner hekimine ya da veteriner hekiminin yönlendirdiği başka bir veteriner hekime hayvanını muayene ettirerek görüş alabilmekte, tanı ve tedaviye erişebilmektedir. Ülkemizde beşeri özel hastanelerin büyük bir çoğunluğunda MR ve bilgisayarlı tomografi yokken dahi veteriner hekimler, hastalarına hızlı teşhis koyabilmek ve tedavisini yapabilmek için olağanüstü gayretler göstermiş ve gerektiğinde hastalarının MR ve bilgisayarlı tomografiye ulaşımını sağlamışlardır. Üstelik tek kuruş devlet desteği de almadan!
Geçtiğimiz günlerde, hayvan hastanesi açan bir sermaye grubunun, kendisi de bir hekim (beşeri) olan sağlık CEO’sunun açacakları hayvan hastanesinin tanıtımı için yayınladıkları videoda; ülkemizde bugüne kadar sanki hiç veteriner hekimlik ve veteriner hekimler yokmuş gibi bir yaklaşımla, röportaj adı altında reklam amacıyla kullandığı, veteriner hekimliğe, veteriner hekimlere, veteriner muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanelerine, hayvan sağlığı alanında tıbbi ve cerrahi tedavi yöntemlerine karşı duyulan güvenin sarsılmasına neden olabilecek ve küçük düşürücü nitelik taşıyan ifadeleri kabul edilemez buluyoruz. Kurumsal bir yapı oldukları iddiasıyla yapılan açıklamalar incelendiğinde, Veteriner Hekimlik hizmetlerine ilişkin mevzuat hakkında asgari düzeyde bile bilgi edinmedikleri, hastaneye ilişkin açıklamayı sorumlu veteriner hekim varken bir beşeri hekimin yapmasının etik açıdan uygun olmayacağı ayrımına varamadıkları görülmektedir.
Ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı ile başlatılan, insan sağlığında kamu ve özel hastanelerde kâr- zarar hesabı ile doktorlara karşı performans kaygısı yaşatılarak, doktor-hasta güven ilişkisinin zedelendiği, hastaların kaygılarının artırılarak kışkırtılmış sağlık talebinin oluşturulduğu, zincir hastanelerde hekimlerin iş ve gelir güvencesi olmadan çalışmaya zorlandığı, sağlık hizmeti dışında, otelcilik hizmeti gibi konuların ön plana çıkarılması ile sağlığın ticarileştirildiği ve ticari kaygının sağlığın önüne geçtiği bir dönemin içinde bulunmaktayız.
Ticari amaç güderek, bu anlayışı veteriner hekimliğe getirmek isteyen sermayedar bir grubun, hayvan sağlığı hizmetlerini ve veteriner hekimliği doğal olarak içselleştiremediklerini, ticari kaygılarını ve sağlıkta olmaması gereken rekabetçi bir anlayışı merkeze koyarak kendilerince pazar payı odaklı yaklaşımlarını dikkatle takip ediyor, veteriner hekimlik hizmetleri ve hayvanlar için sözde farkındalık oluşturma adı altında haddini aşan ifadelerini kınıyoruz.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi