Her yaştan insanlara süt içme alışkanlığı kazandırılması, süt tüketiminin artırılması, süt ve süt ürünlerinin besin değeri konusunda toplumu bilinçlendirmek ve daha dinamik bir toplum yapısı oluşturmak amacıyla 1 Haziran tarihi her yıl Dünya Süt Günü olarak kutlanmaktadır.
Bireylerin sağlıklı ve kaliteli yaşam sürebilmelerindeen önemli faktör yeterli ve dengeli beslenme olup, süt ve ürünleri önemli miktarda protein ve enerji sağlayan besin maddeleri olarak öne çıkmaktadır.Doğduğumuz günden başlayarak ömrümüz boyunca tüketmeye devam ettiğimiz ve temel besin kaynaklarının başında gelen süt, insanın bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı gelişimi için en temel, en faydalı ve en kolay ulaşılabilen gıda olmasının yanı sıra üretim süreciyle de düzenli ve sürekli gelir yaratarak toplumsal refaha da katkı sağlayan önemli bir ekonomik kaynak olarak öne çıkmaktadır.
Beslenme yönünden büyük öneme sahip olan sütün, aynı zamanda önemli sosyo-ekonomik boyutu bulunmaktadır. Dünya genelinde toplam 1 milyardan fazla insan geçimini süt ve süt ile bağlantılı sektörlerden sağlamaktadır. Süt sektörü kadınların iş hayatına katılmaları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde eğitime dahil olmaları ve kadın-erkek eşitsizliğinin önüne geçilmesinde de önemli rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalar, süt üretiminde 9. sırada olan Türkiye’de süt içme oranlarının Avrupa ülkeleri ve ABD ortalamalarına göre oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Türkiye’de kişi başına tüketilen yıllık süt miktarı konusunda değişik verilere rastlanmakta, pastörize süt ve sokak sütü, hayvan sayısının net bilinmemesi gibi nedenlerle bu konuda da sağlıklı veriye ulaşılamamaktadır. Bilinen, gelişmiş ülkelere göre süt tüketimimizin çok daha az olduğudur.
Dünya Süt Günü’nde hedef ülkemizde ve tüm dünyada, sağlıklı süte erişimin sağlanmasının önündeki engellerin kalkması, süt ürünlerindeki tüketim bilincinin sağlıklı ürünleri tercih etme yönünde geliştirilmesi ile birlikte üretim ve tüketimin arttırılması olmalıdır. Son derece stratejik bir konu olan süt üretimi; çiftlikte birincil üretimden sütün işlenmesine, birliklerden resmi otoriteye, perakende satış noktalarından tüketiciye kadar paydaşların ortak sorumluluğudur.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2022’de toplanan ortalama inek sütü miktarı yüzde 3 azalmış, ticari süt işletmelerince 796 bin 400 ton inek sütü toplanmıştır. 2021 yılında 23.200.306 ton olan çiğ süt üretimi 2022 yılında %7,1 azalarak 21.563.492 ton olmuştur. Bir önceki yıla göre manda sütü üretimi %31,5, keçi sütü üretimi %13,2, inek sütü üretimi %6,8 ve koyun sütü üretimi %6,7 azalmıştır.
Ulusal Süt Konseyi, 2023 Mart ayına ait 1 litre çiğ sütün üretim maliyetini 9,83 lira olarak ilan etmiştir. Ülkemizde sütün daha fazla tüketilmesi için çiğ süt ile perakende süt fiyatları arasındaki aşırı farkın düşürülmesine yönelik politikalar oluşturulmalıdır. Bunun için; süt üreticisi, çiftçi ve köylülere verilen destekler artırılmalı, kırsal kalkınmaya önem verilmeli, kooperatifler desteklenmeli, yerel yönetimler süt ile ilgili süreçlere dahil olmalı, sütün tüketiciye ulaştırılmasında etkili ve sonuca odaklı organizasyonlar planlanmalıdır.
Sağlıklı süt elde edilmesinde ise kuşkusuz en önemli görev yine Veteriner Hekimlere düşmekte, yerel ve merkezi yönetimlerin bu konuda gereken sorumluluğu alması beklenmektedir.