Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin Deprem Bölgesindeki Faaliyetleri-Zorunlu Açıklama
6 Şubat 2023 tarihinde, meydana gelen deprem sonrası, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ikinci günden itibaren Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen gönüllü veteriner hekimlerle bölgede organize olarak oluşturduğu hizmet noktalarında enkazdan çıkan hayvanlar ile geçici bakımevlerinde, sokakta bulunan sahipsiz hayvanlar ve başlangıçta kimsenin görmediği büyükbaş/ küçükbaş hayvanlara tedavi, bakım ve besleme hizmeti vermiştir.
Tamamen gönüllülük temelinde olan bu girişimle, görevli kurumların depremden zarar görmesi nedeniyle meydana gelen otorite boşluğu doldurulmuş, hayvan sağlığı hizmetlerinde oluşacak mağduriyetin önüne geçilmiştir. Ancak son zamanlarda özellikle bazı gruplar tarafından sosyal medya üzerinden atılan iftiralarla Türk Veteriner Hekimleri Birliği yıpratılmaya çalışılmaktadır.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), 1954 yılında 6343 sayılı kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüdür. Dolayısıyla tüm faaliyetleri kanunlara uygun ve kayıt altındadır. Tüm üyeleri de yaptıkları uygulamalar için TVHB ve meslek odalarına karşı ilgili kanunla sorumludurlar. Veteriner hekimlik eğitimi gören 40 bini aşkın veteriner hekimin en öncelikli görevi hayvan sağlığı, refahı ve halk sağlığını korumaktır.
Son zamanlarda özellikle kurumlar ve kanunlar hakkında eksik bilgiye sahip, esasen gerçek hayvanseverlerden ayırt edilmesi gereken bazı gruplar meslek örgütümüzün sahadaki faaliyetlerinden rahatsız olmuşlardır. Deprem sürecinde de aynı gruplar tarafından, meslektaşlarımızın görev yapması engellenmiş, kanun ve kurallar dışında davranması için baskı yapılmış, hatta tehdit ve fiziki saldırılara varan ciddi girişimler yapılmıştır. Her şeye rağmen kurum olarak bu gibi grupları muhatap almaktansa, işimizi yaparak bölgede yaraları sarmayı tercih ettik. Ancak hayvanları suistimal eden ve onlar üzerinden çıkar sağlayan bu grupların, sonu gelmeyen hayal ürünü ve maksatlı iddialarına devam etmesi üzerine mesleğimizin, meslektaşlarımızın ve gerçek hayvanseverlerin zarar görmemesi için bir açıklama yapılması zorunluluğu doğmuştur. Öncelikle söz konusu grupların özellikle neden “32 cins kedi’’ üzerinden saldırılarını arttırdıkları kamuoyu tarafından ve konuyu araştıran gazeteciler tarafından iyi analiz edilmelidir. Bölgede görev alan meslektaşlarımız tüm vakalarda olduğu gibi bu olayda da getirilen tüm hayvanlar için mevzuatın gereğini yapmış, söz konusu gruplara mensup kişilerin tüm itirazlarına rağmen kayıt altına almış, tedavi ve bakımları için bir süre bakımevindr kalmaları gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak bu hayvanları getiren kişiler ısrarla kedileri hemen almak istemişlerdir. Oysa mevzuat gereği mikroçiplerinin okunması, varsa sahiplerine ulaşılması, ulaşılamıyorsa sağlık açısından emin oluncaya kadar beklendikten sonra yetkili kurumlar olan belediye ile Doğa Koruma ve Milli Parklar’ın izni dahilinde bu hayvanlar hakkında bir tasarrufta bulunulması gerekmektedir. Bunu da ancak bu bakımevlerinde görev alan veteriner hekimlerin yapabileceği açıktır. Yani ” ben buldum alıp götüreceğim” demek kanunları hiçe saymak ve yeni mağduriyetler oluşmasına neden olmak demektir. Nitekim TVHB bu gibi girişimlerin suç olduğunu, önemli sonuçları olacağı konusunda aynı tarihlerde kamuoyuna açıklamalar yapmıştır. Kayıt altına alınan bu kedilerin bazılarının mikroçipleri sayesinde ailelerine ulaşılmış ve kediler sahiplerine teslim edilmiştir. İftiraların hedefi olan ve üretici oldukları iddia edilen meslektaşlarımızda mevcut durumda hiçbir kedi bulunmamaktadır. Ayrıca bölgeden diğer şehirlere çok sayıda hayvanın yer değişimi söz konusuyken, söz konusu grupların sadece bu cins kedilere ilgisini, meslektaşlarımızı fiziki tehdide ve darba varan saldırılarını kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
‘’Bakımevine getirilen hayvanların uyutulmasına karar verildi” iddiası ise tamamen gerçek dışıdır. Oldukça zor olan bir mesleği seçen, beş yıllık zorlu bir eğitimden sonra meslek yemini ederek canlıları kurtarmak için çalışan bir mesleğin mensuplarını “can alıyorsunuz” diye suçlamak en hafif ifadeyle cehalettir. Bir “tıp” mesleğinin mensuplarını bu şekilde değersizleştirmeye çalışmak, daha da vahimi suçlamak için başka motivasyon gerekçeleri olduğu açıktır.
TVHB olarak bir yandan bu iftiralar, sözlü ve fiziksel şiddetle mücadele ederken, diğer taraftan deprem bölgesinde samimiyetle görev yapan STK’lar ve gönüllü vatandaşlarımızla çok güçlü bir iş birliği yapılmıştır. Bölgede çalışmalarımız halen devam etmektedir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından, tüm iftiralara karşı hukuksal girişimler başlatılmıştır. Sosyal medyadan bu çıkar gruplarına inanarak yorum yapanların çoğunun samimi hayvansever olduğuna inanmakla birlikte, olayı tek taraflı değerlendiren ve meslek örgütümüze, üyelerimize hakaret edenler hakkında suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
Merkez Konseyi