Veteriner Hekimler, yalnızca hayvan hastalıkları değil, zoonotik hastalıklarla mücadele, güvenilir gıda ve sağlıklı yaşamla ilgili her alanda özveriyle çalışmalarını sürdürüyorlar. Her yıl nisan ayının son cumartesi günü kutlanan Dünya Veteriner Hekimler Günü de veteriner hekimlerin bu önemli hizmetlerinin gündeme geldiği bir gün. Bu yıl 22’ncisi kutlanacak olan bu özel gün dolayısıyla Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu ile biraraya geldik.
Veteriner Hekimlik mesleği ve mesleğin tarihi hakkında bilgi verir misiniz?
Veteriner hekim kısaca, hayvan sağlığının korunması için önlemler alan, hastalıklara tanı koyan, tıbbi ve cerrahi girişimlerde bulunarak hastalığın tedavisini sağlayan kişidir. Veteriner hekimliğinde genelde hayvan sağlığı; özelde ise koruyucu hekimlik, sürü hekimliği, halk sağlığı, gıda güvenliği gibi çok çeşitli hizmetler ön planda yer almaktadır. Veteriner hekimliğin görev alanını sadece hayvan sağlığı ile sınırlamak yanlış ve toplum zararına olacak kısır bir düşüncedir. Veteriner hekimliğin görev alanı doğrudan doğruya insan sağlığı ile de ilgilidir. Zira hayvan sağlığı ile insan sağlığını birbirinden kesin olarak ayırmak mümkün değildir. Veteriner hekimliğin öznesi hem hayvan hem de insandır.
“Tıp doktorları insanı, veteriner hekimler insanlığı tedavi eder” sözü milattan önce söylenmiştir. Veteriner hekimliğin geçmişi M.Ö. 2000 yıllarına dayandığından, tarihin en eski mesleklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hayvanların evcilleştirilmesi ile veteriner hekimliği sanatının başladığı varsayılmaktadır. Veteriner Hekimliğinde bilimsel eğitim, dünyada ilk defa 1762 yılında Fransa’da Veteriner Fakültesinin açılması ile başlamıştır. Ülkemizde ise veteriner hekimliği eğitim ve öğretimine 23 Ekim 1842 yılında başlanmıştır. 18. yüzyılda Avrupa’da, 19. Yüzyılda ülkemizde görülen sığır vebası viral salgınları bu eğitimlerin başlamasının altındaki gerçek sebepler olarak kabul edilmektedir.
Veteriner Hekimlik ülkemizde şanla şerefle dolu bir tarihe sahiptir. Mehmet Ali Bey, Mehmet Akif Ersoy, Adil Mustafa Şehzadebaşı, Süreyya Tahsin Aygün, Şefik Kolaylı, Yüzbaşı Hüdai ve Kemal Cemil Beyler, Binbaşı Ahmet Bey, Osman Nuri Koçtürk, Mahir Büyük Pamukçu iftiharla yad ettiğimiz meslek büyüklerimizdir. Kurtuluş savaşı sırasında sığır vebası serumu ile sığır vebası salgını kontrol altına alınarak ordunun lojistik gücünü yeniden kazanması sonucunda, Mareşal Fevzi Çakmak, “Eğer Türk Veteriner Hekimleri olmasaydı İstiklalimizi kazanamayacaktık” sözünü söylemiştir.
Balkan savaşı arasında sığır vebası hayvanlar arasında salgın halindeydi. Yakalanan sığırlara bir şey yapılamıyor ve bunlardan yararlanılamıyordu. Sığır vebasının insanda hastalık yapmadığını bilen genç Veteriner Hekim Teğmen Şefik Kolaylı, hastalanan hayvanların kesilmesini ve bunların etlerinin kavrularak askere yedirilmesini teklif etti. Bu öneri, hasta hayvan etinin insanlara yedirilemeyeceği itirazıyla reddedildi. Bunun üzerine Şefik Kolaylı, “Bu hayvanları yiyen tek bir insanda hastalık çıkarsa beni kurşuna dizin” diye diretti ve önerisini kabul ettirdi. Böylece askerlerin protein ihtiyacı karşılanmış oldu.
Ülkemizde ilk kök hücre tedavisi Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün tarafından 1957 yılında yapılmıştır. Aygün, amniyotik sıvıda ilk kök hücreyi 1957’de tanımladığında dünyada kimse amniyotik kök hücre kavramını bilmiyordu. Sığır vebası serumu 1897’de Dünyada ilk kez Adil Mustafa Şehzadebaşı (Adil bey) tarafından bulunmuş ve üretilmiştir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Türkiye’de kamuda ve serbest olarak çalışan veteriner hekimlerin sayısı kaçtır?
Veteriner hekimler hem kamuda hem de kamu dışında çok değişik alanlarda görev ve sorumluluk üstlenirler. Kamuda; bakanlıklar, belediyeler, üniversiteler gibi kurum ve kuruluşlarda istihdam edilen veteriner hekimler 13 bin, kamu dışında, muayenehane, poliklinik, hayvan hastaneleri ve değişik sektörlerde olmak üzere, ülke genelinde toplam veteriner hekim sayısı yaklaşık olarak 40 bindir.
KORUMA, TEDAVİDEN DAHA ETKİLİ VE EKONOMİK
Veteriner hekimlerin hayvan hastalıkları dışındaki çalışma alanları hakkında bilgi verir misiniz? Örneğin hayvandan insana geçen hastalıklarla ilgili çalışmalarınız nelerdir?
Veteriner hekimlerin çalışma alanları; hayvan sağlığı, hayvan refahı, yaban hayatı, hayvan ıslahı, hayvan besleme, hayvansal üretim, gıda güvenliği, veteriner halk sağlığı, biyogüvenlik, biyoteknoloji ve çevre sağlığı şeklinde sıralanabilir. Hayvan, insan ve çevre sağlığı ile aynı anda görev yapan meslek mensupları veteriner hekimlerdir.
Hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik hastalıkların önlenmesi ve mücadelesinde, veteriner hekimler öncelikli meslek mensuplarıdır. Zoonotik hastalıklarla mücadelede en etkili yol olan Tek Sağlık; beşeri hekimler, veteriner hekimler ve diğer sağlık meslek grupları ile birlikte multidisipliner çalışmaları gerektiren bir kavramdır.
Hastalıklara karşı korunma tedaviden daha etkili ve daha ekonomiktir.
İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’i zoonotik hastalıktır. Son otuz yıl içinde insanlarda sıkça görülen Sars, Mers, Kuş Gribi, Domuz Gribi, Ebola, Deli Dana, Batı Nil Virusu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıkların yüzde 75’i hayvanlardan insanlara bulaşmaktadır. Sağlık Bakanlığının ihbarı mecburi saydığı yani görüldüğü zaman ilgili kurumlara bildirilmesini zorunlu kıldığı 50 hastalıktan 26’sı yani yaklaşık yüzde 50’si hayvanlardan insanlara geçmektedir. Dünyada başta şarbon olmak üzere biyolojik savaş ajanı olarak kullanılan mikropların yüzde 80’i hayvansal kökenlidir.
Tüberküloz, bruselloz, Kuduz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Kuş Gribi, Domuz Gribi Tokzoplazma, Kist Hidatik gibi daha birçok Viral, Bakteriyel ve paraziter zoonozlara karşı veteriner hekimler tarafından yürütülen koruyucu aşılamalar, erken uyarı, erken teşhis ve erken reaksiyon ile kontrol ve denetim hizmetleri temel uygulamalardır.
Covid-19 salgını ile dünyada ve ülkemizde veteriner hekimliğin sağlıklı toplum hedefi için ne kadar önemli bir meslek olduğu bir kez daha görülmüş oldu. TURKOVAC’ı geliştirerek ülkemizin ve insanlığın hizmetine sunan kişi de Veteriner Hekim Virolog Sayın Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’dir.
HAYVANSAL GIDALARIN DENETİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Hayvansal gıdaların sağlıklı üretimi, dolayısıyla insan sağlığı açısından önemli bir role sahip olan veteriner hekimlerin halk sağlığı ile ilgili rollerinden de bahseder misiniz?
Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90’ından fazlası hayvansal gıdalardan kaynaklanmaktadır. Belirttiğim gibi veteriner hekimlerin çalışma alanları içerisinde yer alan gıda güvenliği ve veteriner halk sağlığının bugünün ve geleceğin dünyasının çok önemli ve öncelikli konularından olacağı açıktır. Sağlıklı ve dengeli beslenme için tüketilmesi zaruri olan hayvansal kökenli gıdaların kontrol ve denetimleri halk sağlığı açısından son derece önemlidir. Halkın sağlığını korumak için riskleri en aza indirmek veya ortadan kaldırmak amacı ile üretim ve denetim aşamalarında özel hijyen ve denetim kuralları belirlenmiş olup, bunlara göre uygulamalar veteriner hekimlerin sorumluluğu altında yürütülmektedir. Gıda güvenliğini sağlamak dolayısıyla halkın sağlığını korumak adına mezbaha ve gıda üretim tesislerinde yürütülen hizmetler ile onlarca hastalığın bulaşması engellenmektedir. Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenliği hedefi için, zincirin her halkasında veteriner hekimlerin hizmetleri vardır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak belirtmek isteriz ki; veteriner hekimler, “Sağlıklı Çevre, Sağlıklı Hayvan, Sağlıklı Gıda, Sağlıklı İnsan, Sağlıklı Toplum“ zincirinin her halkasında üstlenmiş oldukları görevlerini geçmişte olduğu gibi bugün de sürdürmeye devam edeceklerdir.
SAĞLIKTA ŞİDDET YASASINDA VETERİNER HEKİMLER DE YER ALMALI
Veteriner hekimlerin yaşadıkları sorunlar ve bunlarla ilgili çözüm önerileriniz nedir?
Kamuda istihdam yeterli değil. Sayıları 32’ye ulaşan Veteriner Fakültelerinden her yıl ortalama 2 bin veteriner hekim mesleğe adım atmaktadır. Bu da adeta işsizler ordusunun meydana gelmesine sebep olmuştur. Yeterli sayıda akademik kadrolara sahip olmayan ve teknik alt yapılar açısından yetersiz olan Veteriner Fakültelerinden mezun olan veteriner hekimlerin ilk gün yeterlilikleri istenilen seviyede olmadığından mesleğin icrasında zorluklarla karşılaşılmaktadır. Özlük haklarında yaşanan kayıplar söz konusu. Özel Hizmet Tazminatları eşdeğer mesleklere kıyasla düşüktür. Fiili Hizmet Zammından (Yıpranma Payı) yararlanmama; 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanununda iş riski yüksek tehlikeli meslek grubunda tanımlanan Veteriner Hekimler bu haktan faydalanamamaktadır. Kaldı ki 2008 yılına kadar bu haktan faydalanan meslek grubuydu.
Veteriner hekimler bir taraftan laboratuvarlara kapanarak, hayat kurtaracak çalışmalar yaparken, diğer taraftan çok zor şartlarda ülkenin en ücra köyüne, mezrasına ve yaylasına, yaz kış, gece gündüz demeden sağlık hizmeti götürmek zorundadır. Bu hizmetler sırasında zoonotik hastalıklarla muhatap olunmakta, kaza olayları yaşanmakta, sözlü ve fiili şiddetle karşı karşıya gelinmektedir.
Temel Sağlık Hizmetleri ile ilgili görevlerini yürüten, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Sağlık Hizmetleri sınıfında yer alan veteriner hekimler sağlık çalışanlarının iyileştirilen özlük haklarından yararlanamamaktadır. Kontrol ve denetim görevini yapan, koruyucu aşılamalar ya da hastaya müdahale için mahalline giden veya kliniğine gelen hayvana hizmet veren meslektaşlarımıza sözlü ve fiili şiddet ve saldırılar artarak devam etmekte olup, sağlıkta şiddet yasasında veteriner hekimlere yer verilmediği sürece acı olayların önüne geçilemeyecektir.
40 yıla yakın ara verilen Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi yasal mevzuatına rağmen başlatılamamıştır. Serbest Klinisyen Veteriner Hekimlerin mesleklerini icra ederken, E-Reçete, İTS, ATS gibi uygulamalardaki sorunlar tamamen çözülememiştir.
Çağdaş normlara göre standartları yüksek bir veteriner hekimliğin icrası ile kazanan ülkemiz olacaktır. Bunun için istihdam, eğitim, özlük hakları, şiddet ve serbest veteriner hekimlik uygulamaları konusunda yapısal ve yasal düzenlemeler bir an önce sonuçlandırılmalıdır. Uluslararası kural ve kabullere uygun, bütüncül bir yapıyla daha etkin, motivasyonu yüksek Gıda ve Veteriner Otoritesi ya da Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile temel sorunlar çözüme kavuşturulacaktır. Eğitim ve öğretime başlanması ve sürdürülebilmesi için Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilerek yayınlanan asgari koşullar ve minimum kriterlere uymayan Veteriner Fakülteleri öğrenci almamalı, yeni fakülteler açılmamalı, yetersiz olanlar kapatılmalıdır.
Sağlık hizmetleri bir bütün olarak ele alınmalı, hayvan sağlığı ile insan sağlığı ayrı düşünülmemelidir. İnsan sağlığı açısından tarihi başarıları, bugün TURKOVAC aşısının mucidinin bir veteriner hekim olması ve devam eden insan sağlığına dönük hizmetleri dikkate alınarak veteriner hekimlerin de sağlık meslek grubunda değerlendirilerek, gerek özlük hakları, gerekse sağlıkta şiddet yasasından yararlandırılmaları emeğe saygının ölçüsü olacaktır.
Dünyanın her yerinde hekim unvanı olan mesleklerde uzmanlık gerekli görülmektedir. Covid-19 ile daha da önemli hale gelen uzmanlık için Veteriner Hekimliğinde Uzmanlık Sınavlarının (VUS) bir an önce başlatılması gerekmektedir.
MEHMET AKİF ERSOY MESLEK DUAYENİMİZ
Veteriner Hekimler Günü’nde İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’u da anıyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Sorunuz çok önemli teşekkür ederim. Mehmet Akif Ersoy’un tarihe altın harflerle yazılan ve derin izler bırakan bir meslek büyüğümüz, meslek duayenimiz olması dolayısıyla veteriner hekimlerin çok anlamlı bir gününde anılmadan geçilmesi mümkün değildir. Akif güvendir, umuttur. Akif sıcak sarar bizi. O şefkatin, merhametin, fedakarlığın doruğudur. Akif’i bilmek çok önemli. “Bizim işimiz dünü bilmek, anlamak, ibret almak ve değerleri yarınlara taşımaktır. Neden? Çünkü yarınlarda taşıdıklarımızı bekleyenler var.” denilmektedir. Akif’in “Geçmişimizi bilmezsek boşadır gelecek diye inlemek…” sözü işin özeti.
Yazarının ifadesiyle; “İstiklâl Marşımız bağımsızlık aşkının mısralarla destanlaşan adı, M. Akif Ersoy, onu hayatının her karesine sığdırmış, kişiliğinin bir parçası haline getirmiş eşine az rastlanır bir büyük şair. Akif, yalnız bizim asrımızın değil, hatta tarihimizin en büyük destan şairidir.”
Mehmet Akif’in düşüncesinin bir ucunda bilim ve teknik, diğer ucunda memleket gerçekleri vardı. Bu iki noktayı birleştiren kuvvet ise Akif’in mesleği, yani veteriner hekimliği idi. Akif, 20 yıl mesleği ile ilgili önemli görevlerde bulunmuştur. Bakanlığın taşra teşkilatında Veteriner Hekim ve müfettiş muavini olarak, merkez teşkilatında ise Veteriner İşleri Genel Müdür Muavini olarak aktif ve başarıyla görev yapmış, 24 Mayıs 1913 te veteriner hekimlik mesleğinden ayrılmıştır. Ancak acı memleket gerçekleri ile mesleğini icra ederken karşılaşmış, bu sayede memleketin en ücra köşelerini, sosyal yaraları yerinde görmüştür.
Görev yeri İstanbul olmakla birlikte önce Edirne’de, daha sonra Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinde dolaşarak bulaşıcı hayvan hastalıklarıyla ilgili çalışmalar yapmıştır. Meslektaşlarının ifadeleri ile “Eğer Mehmet Akif, Baytarlığın yüklediği vazifeleri görmek için Türk köylerinde at dolaştırmamış olsaydı, Türk’ün yüksek cevherini, asıl özünü yerinde ve içinde tetkik etmeseydi ne bir İstiklal Marşı yazabilir, ne de Çanakkale şiirini ortaya koyabilirdi. O, Türk’ü özünden gördü, candan sevdi, duydu ve yazdı. Bu itibarla Baytar Mehmet Akif, Şair Mehmet Akif’e yükseklik vasfı’nı kazandıran bir temel oldu.”
Mehmet Akif’in veteriner hekim yönüyle uluslararası alana tanıtılması ölümünün 20.yılına rastlamış, memleketine ve mesleğine uluslararası anlamda bir şeref kazandırmıştır.
Mehmet Akif’in meslek aşkını ve özlemini, kendi kaleminden en güzel biçimde dile getirdiği Köse İmam ile konuşmasında bulmak mümkündür: “Beni dinler misin evlat, yine kabilse çalış: Çünkü bir tecrübe etsen senin aklın da yatar, bize insan hekiminden daha lazım baytar”.
İstiklal ve İstikbal Şairimizi ve ebediyete irtihal eden tüm meslektaşlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum. Türk Veteriner Hekimleri Birliğine bağlı 56 Bölge ve İl Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığı ile ülkemiz genelinde çeşitli etkinliklerle Dünya Veteriner Hekimler Günü’nün 22’ncisini kutlayacağız. Bu vesileyle bir kez daha veteriner hekimlerin yaşamın her noktasına dokunuşları ile veteriner hekimsiz sağlıklı bir yaşamın olamayacağı ortaya konulacaktır.
Meslek mensuplarımızın bu anlamlı günü dolayısıyla düşüncelerimize yer veren Türk Tarım Orman Dergisi’nin siz değerli yetkililerine teşekkür ederiz. Ülkemiz ve mesleğimiz için daha güzel yarınlara vesile olması dileklerimle tüm veteriner hekim meslektaşlarımın Dünya Veteriner Hekimler Günü’nü yürekten kutluyor, selam ve saygılar sunuyorum.