Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, süt fiyatlarıyla ilgili, “Bu rakamlar büyükbaş hayvancılıkta ve süt üretiminde sıkıntılı bir süreci gösteriyor” dedi. Üretici-sanayici-tüketici dengesi kurulmasının önemine dikkat çeken Eroğlu, “Süt üreticisi olmadan üretimin gerçekleşemeyeceği gibi süt ürünün satılamaması durumunda da üretiminin düşeceği bir gerçektir. Bu durumda acil çözüm önerilerine yoğunlaşmanın çok önemli hale geldiği görülmektedir” dedi. Eroğlu, 2022 yılı ocak ayında toplanan içme sütü miktarının 132.726 ton olduğunu, bir önceki yılın ocak ayına göre, miktarın yüzde 8,4 düştüğü bilgisini de verdi.
TAVSİYE FİYATLARI UYGULANMAYABİLİR
1 Nisan 2022 tarihinden itibaren Nisan ayı sonuna kadar soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatının 5,70 lira olarak belirlendiğini hatırlatan Ali Eroğlu şunları belirtti: “Uygulamanın başlamasına henüz 10 gün vardır. Kaldı ki bu fiyatlar tavsiye fiyatlarıdır ve tam olarak yaptırım gücü de tartışmalıdır. Geçmişte tavsiye fiyatlarının uygulanmadığı zamanlar ve bölgeler de olmuştur. Süt üretiminin ve dolayısıyla kırmız et üretiminin de olması için, süt ve süt ürünlerinin halk tarafından satın alınabilir fiyatta olması gerekmektedir. Bu nedenle devletin hem süt üreticisini koruyarak üretimin devamlılığını ve hem de özellikle çocuklarımızın, gençlerimizin yeterli hayvansal protein almasını sağlamak gibi bir denge görevi vardır.”
MALİYETİN YÜZDE 70’İ YEM
Türkiye’nin mısır, arpa, soya, DDGS gibi yem hammaddelerinde önemli miktarlarda ithalat yaptığını da ifade eden Eroğlu, “Hem dolar kurundaki artışlar hem de dünya piyasasındaki oynaklıklar nedeni ile bu ürünlerin fiyatları devamlı olarak yükselmektedir. 2021 yılı içerisinde bu ürünlerin fiyatlarında yüzde 100 civarında, bazılarında daha fazla fiyat artışları olmuştur. Yem fiyatlarına sadece 2022 Mart ayında 20 günde yüzde 15 civarında zam gelmiştir. Kanaatimizce ülkemizde süt üretimini artırmanın ilk aşaması özellikle mera besiciliği olmak üzere yem üretimini artırmak ve artırırken de kaliteli ve ucuza mal etmenin tartışmasını yapmaktır. Devamlı olarak söylediğimiz; bitkisel üretimin esası hayvancılık için yapılmasıdır. Süt üretim maliyetinin ortalama yüzde 70’ini yem maliyeti oluşturmaktadır. Mera besiciliğini geliştiremediğimiz, kaliteli ve bol yem hammaddesini, mısır, arpa, soya, buğday kepeğini ülkemizde bol ve ucuza üretemediğimiz sürece çiğ süt fiyatları ne olursa olsun, parite ve maliyet tartışmaları bitmeyecektir” diye konuştu.
ÜRETİMİNDE YETERLİ OLMALIYIZ
“Türkiye yem üretiminde kendi kendine yeterli olmak için çaba göstermelidir” diyen Ali Eroğlu şöyle devam etti: “Yemde ithalat sarmalından kurtulmak için acil önemler devreye sokulması gerekmektedir. Yem bitkilerinin üretimi yüksek oranda desteklenmesi gibi, yem ile ilgili politikalar üretmek için ilgili kurum ve kuruluşların dahil olduğu bir komisyon oluşturulmalı ve alınan kararlar hızlı bir şekilde uygulanmaya konulmalıdır. Yem dışında üretim maliyetlerini önemli ölçüde etkileyen akaryakıt, sağım hane elektriği, işçilik-sigorta gibi giderler konusunda acil önlemler alınmalıdır. Ulusal Süt Konseyinin yapısı revize edilmeli etkinliğinin artırılması için çalışma yapılmalıdır.”