Türk Veteriner Hekimleri Birliği Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, kuruluş yıldönümüne ilişkin, “TVHB’nin varlığı, ülkemizin varlığı, mesleğimizin ve meslek mensuplarımızın sorunlarının çözümü ve standartlarının yükseltilmesi içindir. TVHB Merkez Konseyi bu noktada kamu- sivil yapılanmasında, karşıtlıklarla değil etkin, uzlaşmacı ve diyalogdan yana bir yaklaşımla, şeffaflıktan yana bir anlayışla faaliyetlerini sürdürmektedir” dedi.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, kuruluş yıldönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eroğlu, “Türk Veteriner Hekimleri Birliği 68 yıl önce 9 Mart 1954 yılında 6343 sayılı Kanunla kurulmuş ülkemizdeki tüm veteriner hekimleri temsil eden kamu kurumu niteliğinde, tüzel kişiliğe haiz bir meslek örgütüdür.
Veteriner Hekimlik mesleğinin yetki ve sorumluluk alanı oldukça geniştir. Veteriner hekimler; Hayvan sağlığı, hayvan refahı, hayvansal üretim, gıda güvenliği, veteriner halk sağlığı, çevre sağlığı, biyogüvenlik, biyoteknoloji, antimikrobiyal dirençlilik ve iklim değişikliği gibi dünyanın en acil sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak gibi birçok alanda sorumluluk üstlenmekte ve yetki kullanmaktadır” diye konuştu.
“Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve diğer mesleki kuruluşlar ile görüş alışverişi, işbirliği ve ortak çalışmalar yürütülmekte, strateji ve politikalar oluşturulmaktadır” diyen Eroğlu, diyalog ve şeffaflıktan yana olduklarını söyledi.
Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “TVHB aksiyoner ve etken bir strareji ile çalışmalarına devam etmektedir. Kovid-19 pandemisi bir kez daha veteriner hekimsiz bir toplum sağlığının olamayacağını göstermiştir.
Her sektörde olduğu gibi, veteriner hekimlik alanı da 21’inci yüzyılda ciddi bir değişime uğradı. Bu değişimin duracağına dair bir işaret de bulunmuyor. Bu noktada veteriner hekimlerin bulunduğu tüm sektörlerdeki konumlarını koruması için önemli değişiklikler yapması ve gelecekteki değişimlere hazır olması gerekmektedir.
Mesleğin icra edilmesinde yapısal değişikliklere, eğitim- öğretimde yenilikleri ve ihtiyaçları yakalayan programlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bazı meslek gruplarının faaliyet alanlarını veteriner hekimliğin zararına olacak şekilde artırmak istemeleri dikkate alınarak, bu noktada mesleğin haklarının korunması ve geliştirilmesi için çaba gösterilmesi gerekmektedir.
.” Eğitim ve öğretimde çağın yakalanması gerektiğini belirten Eroğlu şunları söyledi: “Eğitim ve öğretimde istenilen standartları olmayan bir mesleğin yarınları sıkıntılıdır, problemlidir. Çağın bilim ve teknolojisine göre normlarınızı oluşturmak, ön almak bir zorunluluk olarak ortadadır.
Mesleğimizin saygınlığı ile onurunu korumak, yüksek standardını ve sürdürülebilirliğini devam ettirmek ve mümkün olan en iyi hizmeti sunmak için yüksek kaliteli bir veteriner hekimlik istiyoruz.
TVHB Merkez Konseyi, stratejik önemi bir defa daha ortaya çıkan mesleğimiz ile ilgili; fiili hizmet, Sağlık meslek grubunda değerlendirme, sağlıkta şiddet, kamuda istihdam, veteriner hekimliğinde uzmanlık, fiziki altyapıdan ve eğitim kalitesinden yoksun çok sayıda Veteriner Fakülteleri, kaliteli eğitim ve kaliteli mesleki uygulamalar ile tüm mesleki haklarımız için olumlu katkıların ve yasal düzenlemelerin olması için gayret göstermektedir.”
ZOONOTİK HASTALIKLARLA MÜCADELE
Eroğlu zoonotik hastalıklarla mücadelede etkili yolları anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “TVHB Merkez Konseyi, zoonotik hastalıklarla mücadelede en etkili yolun “Tek Sağlık” uygulamaları olduğu bilinci ile ülkemizdeki işlevsel yapıların oluşturulması noktasında hazırladığı raporunu ilgili makamlara iletmiş, çalışmalarını devam ettirmektedir. Bu noktada Dünyada yaygın örnekleri olan Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezleri (CDC’ler ) gibi işlevi olacak doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve İzleme Merkezinin
(HAKİM )kurulmasını önemli bulmaktadır.
Bunun yanı sıra Tarım Bakanlığında, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün yeniden kurulması, Sağlık Bakanlığında, Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün ihdas edilmesini zorunlu görmektedir.
TVHB Merkez Konseyi çalışmalarına, 56 bölge ve İl Veteriner Hekimleri Odası, Sosyal Medya Çalışma Grubu, Bilim Kurulu, Çevirmen Grubu, Basın ve Hukuk Danışmanı ve Birlik personeli ile devam etmektedir. TVHB Merkez Konseyi olarak, bir mesleğin itibarı ve geleceği için etik değerlere önem verilmesinin gerekliliğine inanıyoruz.
Mesleki etiği olmayan bir mesleğin geleceği sıkıntılıdır, problemlidir. Çalışmalarımızda etkili olabilmek ve sonuç alabilmek için çözüm odaklı planlamalara, mesleğimiz için birliğe, dayanışmaya ve paylaşmaya ihtiyacımızın olduğu açıktır. Farklı yaklaşımlar olacaktır, ancak hepimiz bir sinerji oluşturmak zorundayız. Mesleğimiz adına gayretlerimiz günü kurtarma değil, geleceği kazanmak amacına dönük olmalıdır.”
Veteriner hekimlerin sağlık için önemli olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “İletişime önem veriyor, ihtiyacımızın olduğunu belirtmek istiyoruz. Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin kapısı herkese açıktır. Merkez Konseyi olarak teklif, tavsiye ve eleştirilere açık olduğumuzu her zaman ifade ettik. Her hangi bir konuda dezenformasyona, bilgi kirliliğine, istismara meydan vermemek için Lütfen bizimle iletişime geçiniz. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar bazen üzüntü verici olabiliyor. Bunlar mesleğimize ve meslektaşlarımıza zarar verecektir.
Veteriner hekimsiz sağlıklı bir yaşamın olamayacağını belirtirken, bütün zamanlarda olduğu gibi, zorlu pandemi sürecinde de, gerek sahada gerekse laboratuvarlarda fedakarca hizmet veren ve mesleki çalışmalarda katkı sunan sosyal medya platformlarına ve tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz.”
İSTİKLAL MARŞIMIZIN KABUL EDİLİŞİNİN 101’İNCİ YILI
Eroğlu, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 101’inci Yılıyla ilgili, “Milli marşlar, o ülkede var olabilmek için verilen mücadeleyi, bağımsızlık ve hürriyet için yapılan fedakarlıkları, mücadele esnasında milletin içinde bulunduğu ruh halini ve birlik olma duygusunu günümüze yansıtan eserlerdir” dedi.
Eroğlu şunları söyledi: “Bir ülke düşünün ki, ülkesinin kurtuluşunu zaferlerle taçlandırdıktan sonra o mücadeleyi milletinin hislerine tercüman olan ve onu ebedileştiren bir İstiklal Marşına ihtiyacı olmasın. İşte İstiklal Marşı yazılırken Mehmet Akif Ersoy’un dudaklarından, beyninden, kalbinden büyük bir inançla derin sözcükler dökülürken ordumuza ve milletimize yönelik “Korkma” diye başlayan marş, Türk Milletinin içindeki bağımsızlık aşkını, vatanı için yapacağı fedakarlıkları, özgürlüğü için şehadete yürüyüşünü anlatır.
Türk milleti için vatan savunmasının önemini ve vatan toprağının kutsallığını ifade eder. 12 Mart, milletimizin şeref günüdür.”
” Milli mücadele yıllarında Anadolu’yu karış karış gezerek, fikir ve eserleriyle cephedeki Mehmetçiğe umut olan Mehmet Akif’in ideallerine olan bağlılığı, vatan ve milletine olan inancından öğrenmemiz gereken şüphesiz çok şeyler vardır. Bir Veteriner Hekim olan Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşımız, dininden, bayrağından ve vatanın bağımsızlığından yeni nesillere nasihatlerde bulunurken “Allah bir daha ülkemize İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin” diyerek de ülkesine olan sevgisini ve milli bağımsızlığa olan düşkünlüğüne eşsiz bir örnek olmuştur.
https://www.baskentgazete.com.tr/saglik/veteriner-hekimsiz-toplum-sagligi-olmaz/haber-46279