Sözcü Gazetesi Yazarlarından Sultan Uçar ‘ın 4 Aralık 2020 Tarihli
“Gıda Mühendisi yok! Veteriner olur mu?
Başlıklı yazısı hakkında Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyinin
Basın Açıklaması
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 2 Şubat 2008 tarih ve 26775 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 31 Aralık 2009 tarih ve 27449 sayılı Resmi Gazete’de güncellenen “Doktorluk, Hemşirelik, Ebelik, Diş Hekimliği, Veteriner Hekimliği, Eczacılık ve Mimarlık Eğitim Programlarının Asgari Eğitim Koşullarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik” kapsamında Türkiye’de Veteriner Fakülteleri’nin çekirdek eğitim programlarında yer vermeleri gereken asgari konular belirlenmiş olup, aynı Yönetmeliğin 3. maddesinde eğitimleri sonunda, mezun olan veterinerler hekimlerin sahip olması gereken özellikler tanımlanmıştır.
Buna göre 4. fıkrada, Veteriner Fakültelerinin eğitim müfredatlarının; “Hayvan hastalıkları, hayvan yetiştiriciliği ile refahı ve gıda güvenliğiyle ilgili hususları ilişkilendirerek hayvan, insan ve çevre sağlığını korunmayı amaçlayan veteriner hekim yetiştirilmesi” amacıyla şekillendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu kapsamda ülkemizde Veteriner Fakülteleri 5 bölüm altında 20 anabilim dalı olarak yapılandırılmış olup bu 5 bölümden birisi de Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümüdür. Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü öğretim üyeleri tarafından Veteriner Fakültesi öğrencilerine; Gıda Hijyeni ve Kontrolü, Et Hijyeni Muayenesi ve Teknolojisi, Süt Hijyeni ve Teknolojisi, Gıda Muhafaza Teknikleri, Veteriner Halk Sağlığı dersleri ile gıda hijyeni alanında seçmeli derslerin yanı sıra Gıda Güvenliği alanında intörn eğitimi 3, 4 ve 5. sınıflarda verilmektedir.
Dünyada gelişmiş ülkelerin tamamında Veteriner Fakültelerinin yapısı ve Veteriner Hekimliği eğitimi ülkemizdekine benzer şekilde olup Gıda Hijyeni Bölümleri (Department of Food Hygiene) ana branşlardan birisidir.
Veteriner Fakültelerinde Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümlerinin yapılandırılmasının nedeni, genel olarak insanlarda görülen enfeksiyöz hastalıkların %60’ının, yeni patojen etkenlerin %75’inin ve biyoterörizm ile ilişklilendirilen patojenlerin %80 oranında hayvan kaynaklı olmasıdır. Söz konusu 200’den fazla hastalığın insanlara bulaşmasındaki en önemli yollardan biri ise gıda tüketiminden kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede halk sağlığının korunması çiftlikten sofraya kadar uzanan süreçte gıda güvenliğinin sağlanmasıyla temin edilebilmektedir.
Veteriner hekimliği eğitim kurumları program yeterlilikleri “ilk gün yeterlilikleri” olarak da adlandırılmaktadır. İlk gün yeterlilikleri, veteriner fakültesinden yeni mezun olmuş veteriner hekime, tüm istihdam alanları (kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, muayenehane, poliklinik ve hayvan hastaneleri, gıda işletmeleri, yem fabrikaları, hayvancılık işletmeleri, ilaç sanayii, vb.) göz önünde tutularak, veteriner hekimliği mesleğinin icrası için kazandırılması planlanan asgari gerekliliklerdir. Bu gereklilikler Veteriner Hekimliği Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (VUÇEP)’in yanı sıra uluslararası kuruluşlar, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE), Avrupa Veteriner Hekimliği Eğitim Kurumları Birliğinde “Veterinary Day One Competencies” olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla Veteriner Fakültelerinden mezun olan veteriner hekimler, koruyucu hekimlik, hayvan hastalıklarının tanı ve tedavisi, hayvan ıslahı, besleme ve yetiştirme, gıda üretimi ile kontrolü ve veteriner halk sağlığı gibi hizmetleri nitelikli bir şekilde sunabilmelidir.
Veteriner Fakültesinden yeni mezun bir veteriner hekim, aldığı eğitim dolayısıyla insan tüketimi için üretilen hayvansal gıdalar başta olmak üzere gıdaların ve/veya bileşiminde hayvansal ürün bulunan gıdaların üretiminden tüketimine kadar olan tüm aşamalarında hijyen, teknoloji ve kontrol yöntemleri bilgisine sahiptir.
Yüksek lisans ve Doktora düzeyinde Üniversitelerin Sağlık Bilimleri Enstitülerinde Veteriner Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalları lisansüstü düzeyde Gıda Hijyeni ve Teknolojisi alanında nitelikli insan yetiştirilmesine katkı sunmaktadır.
Yine T.C Üniversitelerarası Kurul Başkanlığında Doçentlik Başvuru Alanları arasında Sağlık Bilimleri Temel Alanında 10102.10 kodu ile Veteriner Gıda Hijyeni ve Teknolojisi yer almaktadır.
Gıda Denetimi ve Gıda Güvenliği
Ülkemizde gıdanın üretimi ve denetimi 5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanunu” hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından da kabul gören Avrupa Birliğinin gıda ile ilgili müktesebatı, Avrupa Birliğine (AB) uyum amacı ile “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanunu” adıyla 13.06.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanunda yer alan düzenlemeler tüm dünya ülkeleri tarafından kabul görmesi nedeniyle, yürürlüğe girmesinden sonra, DTÖ nün ülkemiz için koyduğu birçok ticaret yasağı kaldırılmıştır.
Gıda kaynaklı halk sağlığı riskinin %90 ı hayvansal kökenli gıdalardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, bu kanunda hayvansal gıdalar için ek hijyen ve denetim kuralları belirlenmiştir.
Bu yasal düzenlemelere göre, tüm et ve et ürünlerinin kontrol ve denetimi veteriner hekimin sorumluluğundadır. Hatta içinde et veya et ürünü bulunan her türlü gıdanın (örneğin bir pizzanın) ihracı için veteriner hekim onayı zorunluluğu vardır. Bu nedenle AB ve gelişmiş dünya ülkelerinde gıda güvenliğinin sorumluluğu veteriner hekimlerdedir.
5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanunun” ekinde, yer alan cetvellerde, hangi mesleklerin hangi gıdaların üretiminde ve üretiminin denetiminde görev alabileceği yer almaktadır. Buna göre veteriner hekimler, her türlü hayvansal ürünün işlendiği ve hayvansal ürünün kullanıldığı her türlü gıda işletmesinde, sağlıklı gıda üretimi adına görev alırlar.
Yukarıda ayrıntılı bir şekilde izah ettiğimiz üzere veteriner hekimler; insan tüketimi için üretilen hayvansal gıdalar başta olmak üzere gıdaların ve/veya bileşiminde hayvansal ürün bulunan gıdaların üretiminden tüketimine kadar olan tüm aşamalarında hijyen, teknoloji ve kontrol yöntemleri bilgisine sahiptir ve bu kapsamda görev yapabilecekleri yürürlükteki mevzuatlarda açık ve net olarak tanımlanmış ve belirtilmiştir.
.Bu çerçevede “Hazır yemek, tabldot yemek ve meze üreten işyerlerinde” görev alabilecek meslekler arasında veteriner hekim meslek gurubu açıkça yer almaktadır. Türk Kamu Yönetimi içinde köklü bir geçmişi ve yeri bulunan Milli Eğitim Bakanlığının bir Genel Müdürlüğünün yürürlükteki yasaları ve mevzuatları incelemeden ve 5996 sayılı Kanunun yürütülmesinden birinci derece sorumlu Bakanlık olan Tarım ve Orman Bakanlığından görüş istemeden nasıl böyle bir karar verebilir anlamak ve izahı mümkün olmayan bir durumdur. Ancak; gıda üretim ve güvenliğinin hangi süreçlerden geçerek nasıl sofralarımıza geldiğinden bihaber olanlar, veteriner hekimlik mesleğine dil uzatabilmektedir.
Mesleki etik kuralları, ilkeleri ile objektif ve tarafsızlığı gereği; yazdığı yazıdaki bilgilerin doğruluğunu teyit etmeden ve 1954 yılında çıkarılan 6343 Sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına dair kanunda geçen meslek unvanımızı olan “VETERİNER HEKİM” unvanını dahi kullanmayan Sözcü Gazetesi yazarlarından Sultan Uçar’ın 4 Aralık 2020 Tarihli “Gıda Mühendisi yok! Veteriner olur mu? Başlıklı yazısından dolayı şiddetle kınıyor, yayınlanan bu köşe yazısının veteriner hekimlik mesleğinin yetki ve sorumluluklarını düzenleyen ve halen yürürlükte olan; 6343 Sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına ve 5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı Gıda ve Yem Kanunu” hükümleri ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde gerçekleri yansıtmadığından dolayı, yasa gereği ivedilikle tekzip edilerek düzeltilmesini istiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ali EROĞLU
TVHB Merkez Konseyi Başkanı