Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Hatay’ın Hassa ilçesinde bir çoban köpeğinin can çekişerek ölümüyle sonuçlanan ve sosyal medyada yayınlanan görüntülere ilişkin basın açıklaması yayınladı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu imzasıyla yayınlanan açıklamada; “Son olarak Hatay’ın Hassa ilçesi Aşağı karafakılı Mahallesinde yaklaşık iki hafta önce meydana gelen ancak dün başta twitter olmak üzere bazı sosyal medya hesaplarında zehirlenme emaresi gösteren bir çoban köpeğinin çukurda titreyerek can çekiştiği görüntüler, Türk Veteriner Hekimleri olarak bizleri de vicdanen yaralamış ve derinden üzmüştür. Bu görüntüler 2020 yılına girmekte olan Türkiye’ye yakışmayan görüntülerdir.” ifadelerine yer verildi.
Türkiye’de hayvan hakları ihlalleri konusunda sosyal medyaya yansıyan çok sayıda kötü örneklere sıkça rastlanmakta olduğu kaydedilen açıklamada; masum hayvanların canlı canlı çuvallara koyularak gömülmesinin, ayaklarının kesilmesinin, arabalara bağlanarak sürüklenmesinin, öldürülmesinin milli ve manevi değerlerimizle örtüşmediği gibi ülkemizin dünyadaki algısını da kötü yönde etkilediği vurgulandı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Son olarak Hatay’ın Hassa ilçesi Aşağı karafakılı Mahallesinde yaklaşık iki hafta önce meydana gelen ancak dün başta twitter olmak üzere bazı sosyal medya hesaplarında zehirlenme emaresi gösteren bir çoban köpeğinin çukurda titreyerek can çekiştiği görüntüler, Türk Veteriner Hekimleri olarak bizleri de vicdanen yaralamış ve derinden üzmüştür. Bu görüntüler 2020 yılına girmekte olan Türkiye’ye yakışmayan görüntülerdir. Olayın oluş şekli tam olarak bilinmemekle birlikte Hassa Kaymakamlığı tarafından köpek sahibi ile görüntüleri kayda alan şahsa yönelik adli soruşturma işleminin başlatıldığı iddia edilmektedir.
Toplumumuzu derinden yaralayan bu üzücü olayın soruşturmasının ve laboratuvar sonuçlarının en kısa sürede tamamlanarak kamuoyuna duyurulması ve suçluların gereken cezayı almaları için gerekli hassasiyetin gösterilmesinin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade etmek isteriz.
Bu vesileyle Biz Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak diyoruz ki;
Biz insanlar olarak, kendi geleceğimiz açısından da, hayvanları korumak ve onları yaşatmak zorundayız. Bu amaçla toplumda farkındalık ve bilinç oluşturmalı, hassasiyeti arttırılmalı, mevcut sorunların çözümünü kolaylaştırarak, konuya ilişkin kayda değer mesafeler alınmalıdır.
Bunun için; Kamu ve STK’ların birlikte çalışarak en kısa zamanda stratejik bir plan hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalıdır. Bunun için emlak vergisinde ek vergi, şans oyunlarının gelirlerinden hayvan refahına pay aktarılmalıdır. Kesilen para cezaları fona aktarılmalı, hayvancılık sektöründen para kazananlardan (mama, aşı, ilaç, pet shop malzemeleri üreticisi, yarış atı sektörü vs.) maddi ve ayni katkılarda bulunması için yasal zorunluluk getirilmelidir.
Çok başlılığı engellemek için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner Otoritesi ya da Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Refahı Daire Başkanlığı, altında da, Çiftlik Hayvanlarının Refahı, Sahipsiz Hayvanlar, Av ve Yaban Hayatı ile Hayvanat Bahçelerinde Refah, Deney Hayvanları ve Su hayvanları Refahı gibi Şube Müdürlükleri oluşturulmalıdır.
Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır.
Denetime bağlı eksiklikleri gidermek için veteriner hekimlerden oluşan, hayvan hakları ihlalleri konusunda denetleyen ve karar veren Hayvan Hakları Müfettişliği ile Emniyet veya jandarma teşkilatı içinden ve hayvan hakları kanunu ve ilgili mevzuat konusunda eğitim almış personelden oluşturulan Hayvan Refahı Polisi kadroları oluşturulmalıdır.
İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır.
Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, ücretsiz olarak barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler. İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. Hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların, hayvan sahiplenmesi engellenmelidir.
Kedi ve köpekler kimliklendirilip kayıt altına alınmalıdır. Sokak hayvanı rehabilitasyonu yapan merkezleri günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.
Kamunun yükünü azaltılmak için kısırlaştırma, aşılama ve kayıt-kimliklendirme işlemlerinde serbest veteriner hekim kliniklerinden faydalanılmalı, sahipsiz hayvanların bakım ve tedavisi işlemleri için hizmet satın alınarak can dostlarımızın tedavi hakkı kesintisiz sağlanmalıdır.
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü yalnızca bir vesile, bir hatırlatma günüdür. Gerek okul eğitimleriyle gerekse hayat boyu öğrenme etkinlikleri ile dünyayı tüm canlılarla paylaştığımızı toplumun her kesimine benimsetmeliyiz.”
https://www.yasamicingida.com/dergi/tvhb-hayvanlar-esya-kanunu-kapsamindan-cikartilmalidir/