Türkiye’de sahipsiz sokak hayvanları dâhil her türlü yabani hayvan ve deniz hayvanının ”Eşya Kanunu” kapsamında değerlendirildiğine dikkat çeken TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, hayvanlara yönelik yapılan her türlü suçun, kanun yetersizliğinden dolayı çoğu zaman cezasız kaldığı uyarısında bulundu.
AYSEL KANBER
“4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü” nedeniyle açıklamalarda bulunan Türk Veteriner Hekimler Merkez Birliği Başkanı Ali Eroğlu, yeryüzünde 7 milyar insanın yaşadığını ve 2050 yılında bu rakamın 10 milyara yaklaşacağının öngörüldüğüne değinerek, “İnsanlar çoğalıyor ama bizim dışımızdaki canlı türleri için durum, bunun tam tersi. Hızla artan nüfus, yapılaşma, doğal alanların tahribatı, yasa dışı avcılık ve ticaret, yaban hayatının dengesini bozarak, bir yok oluşa doğru sürüklüyor. Özetle, biz çoğalırken dünyamızı paylaştığımız diğer canlıların sayısı hızla azalıyor. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü sadece gözümüzün gördüğü hayvanları değil, yeryüzünde var olan tüm hayvanların da yaşam hakkına sahip olduklarını hatırlamamız açısından çok önemlidir.” Dedi.
Bu gün Türkiye’de; Vaşak, Leopar, Hazar Kaplanı, Çita, Yaban Kedisi, Akdeniz Foku, Asya Yaban Eşeği, Afrika Eşeği, Yabani At, Kızıl Geyik, Alageyik, Çengelboynuzlu Dağ Keçisi, Dağ Koyunu, Dağ Keçisi, Ceylan,Kunduz, Su Maymunu, Oklu Kirpi, Sırtlan, Karakulak, Boz Ayı, Yılan Kartalı, Sakallı Akbaba, Kızıl Akbaba, Kara Akbaba, Dik Kuyruk gibi birçok hayvanın neslinin tükenmiş ya da tehlike altında olduğuna işaret eden Eroğlu, şöyle devam etti:
“Bilindiği gibi ülkemizde 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu adı altında bir düzenleme bulunmaktadır. Bu kanunun amacı; Hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır. Ancak yasaya rağmen hemen her gün görsel ve yazılı basında hayvanların uğradıkları haksızlıklara, işkence, kötü muamele ve öldürülme haberlerine rastlanılmaktadır. Bu kadar çok üzücü haberin gündemde olması ülkemizde Hayvan Hakları Kanununun gözden geçirilerek revize edilmesi ihtiyacını ortaya koymuştur. Revize edilecek olan kanunda özellikle cezai yaptırımların caydırıcı olması önem arz etmektedir. Ülkemizde sahipsiz sokak hayvanları dâhil her türlü yabani hayvan ve deniz hayvanı “Eşya Kanunu” kapsamında değerlendirildiğinden, hayvanlara yönelik yapılan her türlü suç, kanun yetersizliğinden çoğu zaman cezasız kalmaktadır.”
HAYVAN REFAHI FONU
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak,”İinsanlar olarak, kendi geleceğimiz açısından da, hayvanları korumak ve onları yaşatmak zorundayız” görüşünü savunduklarını anlatan Eroğlu, yapılması gerekenleri şöyle aktardı:
“4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü nedeniyle toplumda farkındalık ve bilinç oluşturmalı, hassasiyeti arttırılmalı, mevcut sorunların çözümünü kolaylaştırarak, konuya ilişkin kayda değer mesafeler alınmalıdır. Bunun için; Kamu ve STK’ların birlikte çalışarak en kısa zamanda stratejik bir plan hazırlaması ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalıdır. Bunun için emlak vergisinde ek vergi, ev ve süs hayvanları sahiplerinden sevgi vergisi, şans oyunlarının gelirlerinden hayvan refahına pay aktarılmalıdır. Kesilen para cezaları fona aktarılmalı, hayvancılık sektöründen para kazananlardan (mama, aşı, ilaç, pet shop malzemeleri üreticisi, yarış atı sektörü vs.) maddi ve ayni katkılarda bulunması için yasal zorunluluk getirilmelidir.
Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner Otoritesi ya da Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Refahı Daire Başkanlığı, altında da, Çiftlik Hayvanlarının Refahı, Sahipsiz Hayvanlar, Av ve Yaban Hayatı ile Hayvanat Bahçelerinde Refah, Deney Hayvanları ve Su hayvanları Refahı gibi Şube Müdürlükleri oluşturulmalıdır. Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır. Denetime bağlı eksiklikleri gidermek için veteriner hekimlerden oluşan, hayvan hakları ihlalleri konusunda denetleyen ve karar veren Hayvan Hakları Müfettişliği ile emniyet veya jandarma teşkilatı içinden ve hayvan hakları kanunu ve ilgili mevzuat konusunda eğitim almış personelden oluşturulan Hayvan Refahı Polisi kadroları oluşturulmalıdır. İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır. Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, ücretsiz olarak barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler. İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. Hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların, hayvan sahiplenmesi engellenmelidir. Kedi ve köpekler kimliklendirilip kayıt altına alınmalıdır. Sokak hayvanı rehabilitasyonu yapan merkezleri günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır. Kamunun yükünü azaltılmak için kısırlaştırma, aşılama ve kayıt kimliklendirme işlemlerinde serbest veteriner hekim kliniklerinden faydalanılmalı, sahipsiz hayvanların bakım ve tedavi işlemleri için serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi hizmeti alınarak can dostlarımızın tedavi hakkı kesintisiz sağlanmalıdır. 4 Ekim tüm çalışan hayvanlara tatil edilsin (resmi tatil). Ülkemizde hayvan haklarına verilen önemi göstermek, bir farkındalık oluşturabilmek amacıyla 4 Ekim çalışan hayvanlar için resmi tatil günü olarak ilan edilmelidir.”
http://www.anayurtgazetesi.com/haber/Ogrenciler-barinak-hayvanlariyla-bulustu/692896
https://www.gozlemgazetesi.com/HaberDetay/252/1117476/hayvanlara-esya-kanunu-uygulanmasin.html