TVHB MERKEZ KONSEYİ BAŞKANI ALİ EROĞLU’NUN, VETANKA ÖĞRENCİ TOPLULUĞUNUN DÜZENLEDİĞİ 6.” KARİYER GÜNLERİ VE SEKTÖRLE BULUŞMA” PROGRAMINDA YAPTIĞI KONUŞMA
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi ve şahsım adına seçkin topluluğunuzu sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin VETANKA öğrenci topluluğu tarafından düzenlenen 6.“KARİYER GÜNLERİ VE SEKTÖRLE BULUŞMA” programının ülkemiz, hayvancılık sektörümüz ve veteriner hekimlik mesleğimizin gelişimine olumlu katkılarının olmasını diliyorum.
2014 yılından beri çeşitli zorluklara rağmen azimle, gayretle yürüttükleri ve başardıkları çalışmalarından dolayı VETANKA Topluluk Başkanı ve tüm yöneticilerini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyor, sayın dekanlara ve katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum.
Değerli katılımcılar,
Merkez Konseyi Başkanlığını yürüttüğüm Türk Veteriner Hekimleri Birliği 9 Mart 1954 yılında 6343 sayılı Kanun’la kurulmuş tüzel kişiliğe sahip Kamu Kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluş olup, bugün kendisine bağlı 56 Bölge ve İl odası ile Ülkemizde, sayıları 30 bini aşan tüm veteriner hekimleri temsil eden mesleğin en üst çatı kuruluşudur.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği; Veteriner hekimler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, veteriner hekimliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacı ile kurulmuştur.
Yapmakla mükellef olduğu çok sayıdaki hizmetlerin içerisinde hayvancılık konusundaki hizmeti yasada , “Memleket hayvancılığının inkişafı ile alakalı bütün meselelerde resmi makamlarla temas ederek ilmi istişareler yapmak ve bu makamata görüş ve kanaatlerini bir rapor halinde sunmak.” Şeklinde tanımlanmaktadır.
Birlik olarak “Kariyer Günleri ve Sektörle Buluşma” etkinliğini, VETANKA’nın; Veteriner Fakültesi öğrencilerinin kariyerlerini sürekli olarak geliştiren, Türkiye’de veteriner hekimliği alanında tercih edilen, seçkin meslek elemanları olmalarını sağlama amacı sebebiyle önemli buluyoruz. Üniversite ve üniversiteler arası düzeyde; Veteriner Hekimlik, girişimcilik, liderlik, kişisel gelişim ve kariyer geliştirilmesi programlarını planlamak takdire değer çalışmalardır.
Bilindiği üzere kişisel gelişim kendinizle, başkalarıyla ve dış dünya ile olan iletişiminizi daha derin ve kaliteli bir boyuta taşır. Hayata yeni açılardan bakabilmeyi sağlar; netlik, cesaret ve özgüven artar. Hayattan tad almayı, anlam bulmayı, hayalleri hatırlamayı ve onların peşinde gitmek için stratejiler geliştirmeyi sağlar.
Kariyer; kişinin kendisini hayatı içinde ve profesyonel olarak hayatını kazandığı alanda, bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma ve ilave olarak bizim anlayışımıza göre, çevresine ve ülkesine daha faydalı konuma taşımasıdır. Çünkü kariyer, kişinin unvanı yükseldiğinde değil, kişinin işi ve işini yaparken hayatı karşılama biçimini geliştirdiğinde yükselen bir çizgidir.
Kalkınmanın temeli verimlilik, verimliliğin anahtarı ise kalitedir. Bu durumda kişisel gelişim ve kariyer planlamaları ve faaliyetleri kaliteyi etkileyecektir.
Sevgili gençler;
Veteriner Hekimliğin çalışma alanlarını daha iyi tanımak gerekiyor. Tabi ki burada meslek büyükleriniz ve Türk veteriner hekimleri Birliği Merkez Konseyi olarak bizlerin de sorumluluğunun, görevlerinin olduğunun bilincindeyiz. Sağlıklı kariyer planlamalarının yapılması mesleğimizi daha ileri noktalara taşıyacaktır. Veteriner hekimler sektördeki yerlerini daha iyi kavramalı ve bu sayede, geniş bir vizyon ile mesleki kariyerlerini maksimum verimlilikle sürdürmelidir. Ayrıca sosyal, kültürel ve mesleki kaynaşmayı sürekli kılarak veteriner hekimliği mesleğinin birlik ve beraberliği pekiştirilmelidir.
Bilgi, vizyon, kariyer ve kişisel gelişim mesleki itibar açısından temel hususlardır. Mesleki itibar, insanlar tarafından mesleklerin sosyal konumlarının değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Öncelikle sahip olduğumuz veteriner hekimlik kimliğinin farkında olarak onu iyi tanımak zorundayız. Takdir edersiniz ki; Bir mesleğin gelişmesi, toplumsal statüsünün yükselmesi ve itibar edilmesi, meslek mensuplarının toplum içerisinde kabul gören başarılı bireyler olmasına, çalışmaları ve çabaları ile meslek alanına giren konularda mesleğine ve ülkesine önemli katkılar sağlamasına, bilgi birikimleri ile topluma kanaat önderi olmalarına bağlıdır. Bunun için veteriner hekimler kimliklerinin bilincinde olarak, mesleğini sevmeli, ona bağlı olmalı, deontolojik kurallara uymalı ve etik değerleri gözetmelidir. Öyleyse meslektaşlar arası iletişim ve ilişkiler, halkla ilişkiler, meslek ilkeleri ve karşılıklı saygı ölçüleri içerisinde sürdürülmeli, hayvan hakları ve refahına dikkat edilerek, hayvan sahiplerinin duygu ve düşüncelerine saygı gösterilerek, muhakkak iyi donanımlarla çağdaş veteriner hekimlik anlayışının yerleşmesine gayret gösterilmelidir.
Veteriner hekimlik mesleği ve sorumluluk alanındaki hayvan sağlığı, hayvan refahı, hayvan hakları, hayvansal üretim, veteriner halk sağlığı, çevre sağlığı, gıda güvenliği ve güvenirliği, biyogüvenlik, gibi konuların değişen ve gelişen dünya gerçeğinde yeniden değerlendirilmesi isabetli olacaktır.
Gelişmiş ülkelerde insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığı her üçü birlikte tek sağlık konsepti olarak adlandırılmakta, veteriner Halk Sağlığı pratiği uygulanmaktadır. Tek sağlık konsepti hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve küresel halk sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıkların kontrolünde, antibiyotik direnci ile mücadelede ve gıda güvenirliğinin sağlanmasında tıp doktorları, veteriner hekimler ve diğer sağlık personelinin bir arada çalışmasını gerektiren kavramdır.
Sayın konuklar, değerli meslektaşlarım;
Bir toplumda insanların sağlıklı olması için önce hayvanların sağlıklı olması gerekmektedir. Zoonotik hastalıklar nesillerin geleceği için tehlikeli hastalıklardır. Yapılan araştırmalarda Dünya üzerinde her yıl 2.5 milyar vaka olduğu ve 2.7 milyon insanın zoonotik hastalıklardan öldüğü tahmin edilmektedir. İnsanlarda görülen hastalıkların %61’i hayvansal kökenlidir. Sağlık Bakanlığı’nın tehlikeli görüp ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşmaktadır. Dünyada biyoterörizm amacıyla kullanılan hastalık etkenlerinin %70’ten fazlası hayvansal kökenlidir. Hastalık detaylarına girmeden bütün bunlar şunu ifade eder. Veteriner hekimler hayvan sağlığı, dolayısı ile insan sağlığı açısından önemli, vazgeçilmez meslek mensuplarıdır.
Ülkemizde de “ileri hayvancılık için ileri veteriner hekimlik” yaklaşımının gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu anlayış sağlıklı nesillerin teminatı için de önemlidir.
Önemine binaen veteriner hekimliği Avrupa Birliği başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde bağımsız bir veteriner otoritesi tarafından yürütülmektedir. Ülkemizde ise maalesef bu anlamda bir veteriner otoritesi bulunmamaktadır. Mevcut organizasyon bütüncül olmayan parçalı, yetki ve sorumluluk kargaşası oluşturan bir durumdadır. Bu organizasyonla her yönü ile etkin, ileri bir veteriner hekimlik uygulaması mümkün değildir. Güçlü bir veteriner hekimliği teşkilatının oluşturulması ve yetkili kılınması halk sağlığı ve gıda güvenliliğinin de teminatı olacaktır
Mesleğimizle ilgili olarak; Kamuda istihdam, özlük hakları, yıpranma ve fiili hizmet, emeklilikte özlük haklarında iyileştirme, serbest veteriner hekimlikte karşılaşılan sorunlar, veteriner hekimlikte uzmanlık sınavı, Veteriner Fakültelerinin açılabilmesi ve sonrası için asgari standartların belirlenmesi, ÖSYM sınavlarında taban puan oluşturulması ve kontenjanların azaltılması gibi daha birçok konunun bir an önce çözüme kavuşturulması son derece önem arz etmektedir.
Sevgili gençler;
Özellikle mesleğin geleceğinin emanet edileceği siz genç veteriner hekim ve veteriner hekim adaylarına seslenmek istiyorum. Alışkanlıkları değiştirmek zordur. Sizler değiştireceksiniz. Değişimi gençler hızlandırabilirler. Gençler değişimin ve gelişimin öncüleri olmalıdır ve meslekte 39 yılını doldurmuş bir ağabeyiniz olarak bunu görüyorum ve inanıyorum.
Yumurta içerden kırılırsa hayat başlar, dışarıdan kırılırsa yaşam sona erer. Bunun için tüm başarılı değişimler içerden dışarıya doğrudur. Değişimi sağlayacak olan genç ve dinamik meslektaşlarıma başarılar diliyorum. VetAnka’nın bu programını bu açıdan çok isabetli ve değerli buluyor, kendilerini kutluyorum.
Değerli katılımcılar;
Hayvancılık konusunda stratejik planlama açısından genel olarak birkaç hususu arz edip, sözlerime son vermek istiyorum.
Öncelikle belirtmek isterim ki, hayvancılığın gelişmiş olduğu ülkelerde bitkisel üretim mevcut hayvan varlığına ve hayvansal üretim hedeflerine göre planlanmaktadır. Tüm dünyada hayvancılık sektörü yönetimsel olarak veteriner hizmetleri merkezlidir. Yine gelişmiş ülkelerde tarım politikaları hayvancılık sektörüne göre planlanırken, yıllarca hayvancılık için tarım değil, tarım için hayvancılık modeli ve politikalarının tercihi ülkemizi hayvan ithal eden ülke konumuna sürüklemiştir.
Bugün tüm Dünya iki konuda yarış halindedir. Bunlar, artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak ve kaliteli ürün elde edebilmektir.
Şunu asla unutmayınız ki; Kendi gıdalarını üretemeyenler, başkaları ne üretiyorsa onu tüketirler, onların belirlediği fiyattan ve kaliteden tüketirler, pazar olmaktan kurtulamazlar. Bu gerçeği dikkate alarak; Hayvancılık sektöründe kısa, orta ve uzun vadeli üretim ve tüketim projeksiyonları hazırlanarak sektör sürdürülebilir ve izlenebilir hale getirilmelidir.
Sektörün üretim, tüketim, teorik ve pratik kapasite kullanımı konusundaki mevcut durumunun ve işleyişinin tespit edilmesi, sektörle ilgili değerlendirilebilir ve ölçülebilir sayısal ve kurumsal alt yapı verilerinin toplanması gerekmektedir.
Yine Sektörün Bakanlık, üretici, sanayici ve tüketici yönünden doğru ve tarafsız analizleri yapılarak, bu çerçevede kısa, orta ve uzun vadeli strateji ve eylem planları gerçekleştirilmelidir.
Hayvancılık desteklerinin tarımsal destekler içindeki payı artırılmalıdır. 2019 yılı tarımsal desteği 16,1 milyar tl olup, hayvancılığın payı 5,2 milyar tl ile toplam desteğin % 32’sine tekabül etmektedir bu miktar ve oran ile hayvancılığımızı geliştirmek mümkün değildir.
Tarımsal desteklerin etki analizleri mutlaka yapılmalı, destekleme miktarı yanında, desteklemelerin uygulama şekli de gözden geçirilmelidir. Hayvancılık destekleri devlet politikası haline getirilerek, bütün desteklerin veya önemli bir kısmının hayvancılık bölgesi ilan edilecek belirli bölgelere verilmesi sağlanmalı, sınırlı kaynaklar sabit yatırımlarda değil, hayvan alımı ve girdi temini için kullanılarak, desteklenen hayvan sayısı artırılmalıdır.
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazı hayvansal besinlerdir. Hayvansal ürünlerdeki proteinleri başka bir üründen almanız mümkün değildir. Karşılığı yoktur.
Gerek veteriner hekimlik uygulamalarının, gerekse ülkemiz hayvancılığının problemlerinin çözüme kavuşturularak daha yüksek standartlara ve daha ileri seviyelere gelmesini ümit ediyorum. TVHB Merkez Konseyi olarak gayretimiz bu yöndedir.
Değerli gençler,
Ülkemiz hayvancılığından, insan beslenmesi ve sağlığı açısından öneminden kısaca bahsetmemin esas nedeni siz veteriner hekim kardeşlerimin mesleğe başlarken çevreniz, insanımız ve ülkemiz için ne denli kutsal bir meslek seçtiğinizi, ne kadar güzel bir amaca hizmet edeceğinizi hatırlatmak içindir.
VETANKA’nın başarılarının devamını temenni ediyor, hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.
Ali EROĞLU
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
Merkez Konseyi Başkanı