TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ
BASIN AÇIKLAMASI
Sokak Hayvanları Sorunu Çözümsüz Değildir!
Geçtiğimiz günlerde bir şahıs tarafından papağana eziyet ederek, ölümüne sebebiyet vermesinin ardından Kayseri’nin Hacılar ilçesinde sahipsiz başıboş köpeklerin bir lise öğrencisine saldırmaları sonucu vefat etmesi ülkemizde hayvan koruma ve sokak hayvanları sorununu tekrar gündeme getirmiştir. Yaşanan acı olay herkesi derinden üzmüştür. Bir daha yaşanmaması en büyük temennimizdir.
Bu vesile ile 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yapılması düşünülen değişikliklerin ilgili tüm paydaşların katılımıyla ve bilimsel bir çerçevede ele alınmasının önemi tekrar ortaya çıkmıştır.
Günümüzde ise toplumun bir kesimi hayvanları yaşamın bir parçası olarak değerlendirirken başka bir kesimi onları kendileri için bir tehdit unsuru olarak görmektedir. Toplumumuzdaki bu farklı bakış açıları hem insanların hem de sokak köpeklerinin korunması için doğru çözümleri ortaya koymaya engel teşkili etmektedir.
5199 sayılı Kanun, sokak köpeklerinin kontrolü ve korunması ile ilgili ciddi hükümler içeriyor olmasına rağmen, aynı kanunun alt yapısı kurulmadan, plansız ve programsız şekilde uygulanıyor olması aslında hem hayvan, hem insan refahını ve hem de halk sağlığını tehdit etmektedir.
Kanunun yayımlanmasından bugüne uzun yıllar geçtiği halde; organizasyon ve bütçe eksikliği, yeterli sayıda veteriner hekim ve yardımcı personel istihdam edilmemesi gibi çeşitli nedenlerden ötürü hala çoğu ilçe ve belde belediyesi hayvan bakımevi kurmamıştır. Hayvan severlerin iyi niyetli çalışmaları da yetersiz kalmaktadır. Kırsal alanda ise konu tamamen sahipsizdir.
OYSA SOKAK HAYVANLARI SORUNU ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLDİR. YAPILMASI GEREKEN,
-Ülkemize uygun stratejik planlarının hazırlanması ve kaynakların bu plan dâhilinde doğru yerlerde kullanılmasıdır.
-Mevcut mevzuat düzenlemelerine ilave olarak; yüz binlerce sahipsiz sokak hayvanının bakımı, rehabilitasyonu ve temel sağlık hizmetlerinin verilebilmesi için belediyelerin yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde merkez ve taşrada müstakil bir teşkilat kurulmalıdır.
-Sokak hayvanı rehabilitasyonu yapan merkezleri günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.
-Rehabilitasyon ünitelerinin bulunmadığı ya da veteriner hekim sayısının az olduğu yerlerde, serbest veteriner hekim kliniklerinden de kısırlaştırma ve tedavi için hizmet satın alınmalıdır.
-Konu hakkında çalışan veteriner hekimlerin, halk sağlığı ve hayvan refahı gerekçesi ile verdiği kararlar sorgulanmadan uygulanmalı, bunu engellemeye yönelik çabalar bertaraf edilmelidir. Özgür mesleki iradesi ile karar alamayan veteriner hekimler Halk sağlığını ve hayvan refahını sağlayacak önlemeleri almakta yetersiz kalmaktadır.
-Kedi ve köpeklerin çeteleşme ve kontrolsüz üremesini teşvik etmeye yönelik, rastgele alanlarda besleme odakları oluşturulması engellenmeli, çevre ve toplum sağlığı açısından tehdit oluşturan ve gittikçe artan vaka sayısı ile karşımıza çıkan hayvan istifçiliğinin önüne geçilmelidir. Yerel gönüllülerin sorumluluğuna bakabilecekleri sayıda hayvan zimmetli olarak bir protokol ile verilmelidir.
-Sokak hayvanlarının kontrol altına alınması çabaları içinde, hayvanların üremelerinin engellenmesinin esas olduğu unutulmamalıdır. Bu çerçevede sahipli hayvanların üremesi yasaklanmalı, sahiplenilen her hayvanın üreme çağından önce kısırlaştırılması ile ilgili düzenlemelerin acilen yapılması gereklidir.
-Hayvan sahiplenecek kişilere hayvan sağlığı, çevre sağlığı ve mevzuat hakkında eğitim verilmeli ve hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların, hayvan sahiplenmesi engellenmelidir.
-İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır. Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, barınaklardan ücretsiz olarak kedi-köpek sahiplenmelidirler. İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Sonuç olarak, bilimin ve aklın rehberliğinde hareket edilmesi durumunda ülkemizde sokak hayvanlarının kontrolü, hayvan hakları ve hayvanların korunması sorunu, kararlı şekilde uygulamaya konulacak bir programla orta vadede çözülebilecek bir konudur. Nitekim günümüzde gelişmiş ülkelere bakıldığında sokak hayvanı sorunu bulunmamaktadır. Daha fazla zaman kaybetmeden yasal ve yapısal düzenlemelerin ivedilikle yapılması ve devlet kurumlarının, hayvan sever örgütlerinin ve veteriner hekimlerin el ele vermesi gerekmektedir. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez konseyi ve bağlı 56 Veteriner Hekimleri Odamızın her zaman olduğu gibi bu konuda üzerine düşen görevi ve desteği vermeye hazır olduğunun kamuoyunca bilinmesini isteriz.
Saygılarımızla
Ali EROĞLU
Türk Veteriner Hekimleri Birliği
Merkez Konseyi Başkanı