BASIN BİLDİRİSİ (03.09.2018)
Son günlerde, Ankara, İstanbul ve yurdun çeşitli İllerinde yaşanan Antraks (Şarbon) hastalığı ile ilgili olaylar; başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Devletin ilgili kurumlarının hayvan hastalıkları ile mücadelede daha etkin olması gerektiğini ve bu konudaki eksiklikleri bir kez daha göstermiştir. Hayvan hastalıkları ile mücadelede önemli bir yere sahip Veteriner Hekimliği hizmetlerininde değeri toplum tarafından bir kez daha hatırlanmış ve anlaşılmıştır.
Veteriner hekimliği hizmetleri, zoonoz (hayvandan insana bulaşabilen) hastalıklar nedeniyle, hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı açısından önemlidir. Dolayısıyla bu mücadeleyi sağlayacak meslek grubunun son derece güçlü ve yetkin hale getirilmesi öncelikle önemlidir. Tüm Dünya ülkelerinde bağımsız bir veteriner otorite tarafından yürütülen bu hizmetler, maalesef ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yetersiz ve etkisiz bir şekilde yürütülmeye çalışılmaktadır. Dünya’da 200 den fazla zoonoz hastalık bulunmaktadır. Bu gün şarbon, yarın kuduz veya tüberküloz gibi başka bir zoonoz tehdidi ile karşılaşabiliriz. Bunun yanında şap gibi birçok salgın hayvan hastalığı da hayvancılık sektöründe önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bunlar sağlık problemidir. Bunları tekrar yaşamak istemiyorsak, Bakanlık bünyesinde, yeterli bütçeye sahip, güçlü ve bağımsız bir veteriner otoritesi kurulması zorunludur. Aksi durumda, bu tür olayları sürekli yaşamak zorunda kalırız. Bu kadar çok zoonoz hastalık riski altında, zor şartlarda sağlık hizmeti veren veteriner hekimlerin özlük hakları da, sağlık sınıfı kapsamında değerlendirilerek belirlenmelidir.
Şarbon hastalığı önemli bir zoonoz hastalıktır. İnsanlarda üç ayrı şekilde seyredebilmektedir. Bulaşma şekline göre; deride, sindirim sisteminde ve solunum sisteminde yerleşmektedir. Deride görülen şekli kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Sindirim sistemi ve solunum siteminde görülenler ise ölümlere neden olabilmektedir. İnsanlarda bulaşma; doğrudan hasta hayvanla temas veya hasta hayvanın etinin yenmesiyle olmaktadır. Bu nedenle, hasta hayvanların kesimine izin verilmez, kesim sonrası hastalık teşhis edilir ise hayvanın etinin tüketilmesine izin verilmez, imha edilir.
Hayvan sağlığı ve insan sağlığı yönünden riskleri nedeniyle imha edilecek hasta hayvan ve etlerinin, kaçak kesimler yoluyla tüketime sunulmasını önlemek adına, bu tür hastalıklar tazminatlı hastalık olarak değerlendirilmekte ve hayvanın değeri belirlenerek üreticiye tazminat olarak ödenmektedir. Bu durumda üretici, maddi zarar endişesi duymadan bu tür hastalıkları yetkililere rahatlıkla ihbar etmektedir. Ancak; hastalık tazminatlı değilse ve eti imha edilecek ise bunu bilen üretici bu hayvanını kaçak yollarla tüketime sunmayı deneyecektir. Bu da, hayvan sağlığı, çevre sağlığı ve dolayısıyla insan sağlığı açısından önemli riskler ortaya koyacaktır.
Şarbon hastalığında, hasta hayvanlar ve etleri imha edilmektedir. 14.01.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Tazminatlı Hastalıklar Yönetmeliğinde” tazminatlı hastalık olarak yer almasına rağmen, bir yıl sonra 06.3.2013 tarihinde değiştirilen yönetmelikte bu hastalık tazminat kapsamından çıkarılmıştır. Bu çok büyük bir hatadır. Bu hastalığın da, kesinlikle tazminatlı hastalıklar içerisinde yer alması gerekir.
Günümüzde 200’den fazla zoonoz hastalık riski de göz önüne alındığında, veteriner hekim kontrolü dışında kesilen hiçbir hayvanın etinin güvenli olmadığı açıkça ifade edilebilir. Bu nedenle, tüm hayvan kesimleri, yasal olarak mezbaha ve kesimhanelerde yapılmak zorundadır. Ancak; kurban kesimleri bu yasal düzenlemenin dışında tutulmuştur. Kurban kesimleri, ülkemizdeki yıllık kesimlerin % 25’ini kapsamaktadır. Mezbahalarımız bugün %25 kapasite ile çalışmaktadır. Kurbanlık kesimlerinin tamamının mezbahalar ve kesimhanelerde yapılması mümkündür. Hayvan ve insan sağlığını korumak adına, kurbanlık kesimleri için getirilen bu istisnanın gözden geçirilerek, kesilen kurbanların da mutlaka veteriner hekim kontrolünden geçmesi sağlanmalıdır.
Unutulmaması gerekir ki; sağlıklı hayvan sağlıklı gıdayı; sağlıklı gıda da sağlıklı toplumları oluşturacaktır. Bu zincirin en önemli halkası Veteriner Hekimler ve güçlü bir Veteriner Hekimliği teşkilatıdır. İvedilikle bu teşkilatın oluşturulması ve yetkili kılınması halk sağlığı ve gıda güvenliğinin de teminatı olacaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği